Aile Terapi Uygulamaları Hakkında Örnekler
Stratejik Terapi Modeli ile Yürütülmüş Bir Örnek
Bu bölüm, 3 kişiden oluşan A. Ailesinin tümü ile yürütülmüş, 3’ü haftada bir diğer 2’si onbeş gün aralıkla birer saatlik 5 görüşmeden oluşan bir terapi örneğidir.
Aile odaya girince teker teker el sıkılarak kısa bir tanışma yapılmıştır. Odaya yerleşirken odadaki geniş koltuk tipi iki sandalyeden birine kadının, diğerine oğulun oturduğu, erkeğin ise kapıya yakın olan sandalyede, ikisinden biraz uzağa oturduğu gözlenmiştir. Terapistin koltuğu hareketlidir ve görüşme sırasında mesafeyi gerekliliğe göre düzenlemeye olanak vermektedir. B. Bey, 42 yaşında, bir firmada genel müdür olan, çalışkan, düzenli bir erkektir. Son yıllarda romatizmal sorunları nedeniyle romatoloji uzmanı tarafından da izlenmektedir. H. Hanım 40 yaşında, bir okulda idareci olarak çalışan bir öğretmen olup girişken, becerikli, özverili bir kadındır. Birkaç aydır bilek tendonu sorunu olup sağ kolunu kullanmakta zorlanmaktadır. C., 18 yaşında olup orta-ağır zeka geriliği vardır. Ayrıca nöromüsküler sorunlara sahiptir. İlkokul düzeyinde eğitim alabilmiş, yüzeysel sosyal ilişkiler kurabilmektedir. Kompulsif, perseveratif davranışlar tanımlanmakta ve gözlenmektedir. Sözcükler ve kısa cümlelerle iletişim kurulabilmektedir.
Kısa bir tanışmadan sonra ailedeki bireylere tek tek onları buraya getiren sorunun ne olduğu konusundaki düşünceleri soruldu. H.’ye göre sorun, C.’nin problemi konusunda netlik kazanmak ve eşinin C.’ye karşı sinirli, sabırsız davranışlarının ve öfkesinin düzelmesi gerekliliğidir. Yıllardır pek çok hekime gitmişler, oğullarının sorunu ile uğraşmışlardır. Ancak özellikle son bir yıldır eşi devamlı sinirli davranarak ev yaşamını tahammül edilmez hale getirmiştir. Bir psikiyatrist bu durum karşısında aile terapisini önerdiği için buraya gelmişlerdir. Anne, bu hekim hekim dolaşmaları içinde bir çok kez geç kalındığını, yanlış tanılar konduğunu düşünmektedir. Örneğin C.’ye önce otistik dendiği ya da kas güçsüzlüğünün çok geç farkedildiğini belirmiştir. Bu karışıklıklar onları ne yapacağını bilemez duruma getirmekte, eşi ile aralarında büyük tartışmalara yol açmaktadır. C. için ne yapılması gerektiğinde fikir ayrılıklarına düşmektedirler. Ayrıca eşinin, elinin durumu nedeniyle kendisine yardım etmesi gerekirken, o yeterli desteği vermemekte ve onu mutsuz etmektedir. B.’ye göre sorun, C.’nin onunla inatlaşması, yersiz inatlaşmalarla sinirlerini altüst etmesi ve kendisini frenleyemeyip öfke patlamaları yaşamasıdır. Eski sabrı bitmiştir ve kendisini denetleyememektedir. Eşi tarafından yönlendirilmekten ve eleştirilmekten bıkmıştır. Eşinin ona karşıda anlayış gösterebilmesini beklemektedir. C. ise sorun konusunda bir şey bilmediğini mimikleriyle anlatmıştır. Bu görüşme boyunca, 1 yıl öncesine kadar nasıl olup da babanın daha sabırlı olabildiği, öfkesi ile başkalarını kırmadan nasıl başa çıkabilmiş olduğu üzerine ve çocukları için bu denli özveri ve çabayı nereden bulabildiklerine odaklanılmıştır. Bir yıl önce karı koca arasında çıkan bir inatlaşmanın çözümlenemediği ve gerginliği arttırdığı konusu keşfedilmiştir. Bir saatlik görüşme sonrasında C. bütün bir görüşme boyunca oturabilmiş ve dinleyebilmiş olduğu için; karı koca ise 18 yıl boyunca özürlü bir çocuğun bakımı için bu denli çaba gösterebildikleri, sürekli olarak doğru davranışı aradıkları, bu denli enerji isteyen, güç bir sorun karşısında yılmamış oldukları konusunda övülmüşlerdir (sorunu yeniden çerçeveleme:’’bıkkınlık ve karışıklık yaşama’’ etiketi yerine ‘‘çaba göstermiş olma, doğruyu arama’’ yorumu). Ayrıca babanın oğlunu bu denli önemsemesinin şaşırtıcı olduğu belirtilmiştir (‘’öfkelenme’’ yerine ‘’ciddiye alma, önemseme’’ yorumu). Aile bireylerine gelecek görüşmeye dek uygulayacakları ayrı ayrı ödevler tanımlanmıştır. H’den, B.’in C’ye karşı “iyi babalık” olarak tanımlanabilecek davranış ve tutumları gözlemesi ve not etmesi istenmiştir. B. ise annenin ‘’iyi annelik’’ olarak tanımlayacağı hareketlerini gözlemesi dışında kendi davranışlarının da ‘‘iyi babalık davranışı’’ olmasında eşinin nasıl yardımı olabildiğini gözleyip not etmesi istenmiştir. C.’e verilen ödevde, baba ve anneye 1-10 arası günlük not vermesi istenmiş ve babanın ona bu notları tutmada yardım etmesi önerilmiştir.
İkinci görüşmede aile yine aynı oturma biçimi ile odaya yerleşmiştir. Bunun üzerine terapist karı kocaya yanyana oturmalarını, C’nin sandalyeye oturmasını önermiş; ancak C. buna itiraz etmiştir. Bu konuda ısrar edilmemiş, H. oğluna, doktor beyi dinlesene oğlum diye yönlendirmede bulunmuştur. Terapist o kadar önemli değil, o belirlesin, diyerek C.’in oturma konusunu kendi bildiğince yönlendirmesine izin vermiştir. Önce B.’ye gelişmelerin ne olduğu sorulmuştur. B., adeta bir mucize oldu, bu hafta C. ile hiç bir inatlaşmamız olmadı, diye yanıtlamış ve notlarını özetlemiştir. Bu notlardan, H.’nin baba ile oğul arasındaki anlaşmazlıklara hiç müdahale etmediği de gözlenmiştir. C. hafta boyunca babanın işyerine gitmektedir. Bu ailenin, onun bir miktar sosyalleşmesi için uzlaşarak buldukları geliştirici çözümlerden birisine örnektir. İşyerindeki çalışanlarla ilişkisi C. için oldukça besleyicidir. H’ye göre bu hafta 100 üzerinden 70’lik bir olumlu gelişme olmuştur. Ancak o bu gelişmede kendi katkısının bu denli önemli oluşunu burada işitince çok şaşırmıştır. Onun gözlemlerine göre, baba oğluna karşı değişmiştir. Baba ise oğlundan ve eşinden gelen katkının gerginliğini azaltmada anahtar olduğu kanısındadır. C. ödevini yapmamıştır ama bu haftanın nasıl olduğu sorusunu, çok iyi, diye yanıtlar. Bu gelişme üzerine terapist bu değişimin nasıl başarılabildiği konusuna odaklanarak örnekler aracılığı ile nelerin daha iyi olduğu konusunu ve bunun bireyler üzerindeki olumlu etkilerini vurgulayarak, yapılanların nasıl sağlandığı konusunu pekiştirici bir tutum alır.
Üçüncü görüşmede C. kendiliğinden sandalyeyi seçer ve anne baba yan yana, iki koltuk tipi sandalyeye otururlar. Bu seçim artık onların ikisinin sorunlarına odaklanabilirsiniz anlamına gelebilecek bir gösterge olarak alınabilir. C. ile baba arasındaki sorunlar yine asgari düzeydedir. Bunun üzerine karı koca arasındaki gerginlik oluşturan çatışmalar ve bunların yirmi yıllık evlilik boyunca olumlu çözümlenmiş örneklerine odaklanılır. Birbirine aşık olarak ve karşı çıkmalara rağmen birbirini seçen bu iki insanın birbirleri için neleri yeterli ve iyi yapmış olduğu, bunun nasıl sağlandığına odaklanılmaya çalışılır. Ödevler bu kez karı koca olarak birbirlerini nasıl mutlu edebildikleri konusundaki günlük izlemlere dönüştürülür.
Yine 4. ve 5. seanslarda da sorun oluşturan iki örnek üzerinde odaklanılır. Beşinci seansta C. sandalyesini terapistin yanına getirir. Bunun anlamı ben anne babamın ilişkilerini düzeltmelerine yardımcı olmak istiyorum olarak aileye yorumlanır. Böylece C. sadece sorunlu çocuk değil, onlara duygusal destek verebilecek biri haline geldiğini de göstermeye çalışmaktadır. Karı kocanın davranışlarının birbirleri üzerindeki hiç farketmemiş oldukları etkileri ve oluşan duyguları incelenir. Karı kocanın davranışlarından çıkardıkları anlamların aslında gerçeği tam kapsamayan, birbirlerini önyargılı olarak değerlendirdiklerine ilişkin örnekler olduğu görülür. Görüşme sırasında birbirlerine sık sık, bunun senin için böyle olduğunu bilmiyordum, sözlerini söyledikleri gözlenir. İletişim konusunda bazı bilgiler aktarılır. Örneğin sadece kendi adına konuşmak ve söylenen şeylerin, söyleyen için ne anlam taşıdığı konusunu anlamak için nasıl sorular sorulabileceği konusunda provalar yapılır. Bu beş görüşme boyunca aile buraya gelmelerine yol açan sorun konusunda oldukça başarılı çözüm bulduklarını hissetmektedirler. Uzun zamandır birlikte tatile çıkmamış olduklarını söyleyerek beraber eğlenebilmek için birlikte bir plan yapmışlardır. Bunun üzerine terapist bir ay sonra yeniden görüşmek üzere seansların arasını açmaya kara verir ve bu konuda uzlaşılır.
Bu örnekte kısmen de olsa uygulandığı gibi, çözüme yönelik terapide, kişilerin getirdikleri sorun ve ya sorunlar girişimin odak noktasını oluşturur. Sorunların nereden kaynaklandığından çok nasıl çözümlenebileceği konusuna odaklanılır. Övgü ve desteklemeler aracılığı ile sorun çözücü tutumlar konusunda bireyler cesaretlendirilir. Kişiler bu övgü aracılığıyla değişime ve yeni birşeyler deneme konusunda motivasyon kazanabilirler. Davranışlarının karşıdakilere etkisini işitme şansı bularak, onun için kendi davranışlarının ne anlam taşıdığı konusunda bilgi ve iç görü kazanabilirler.
Eksperiyental Modelde Yürütülmüş Tedaviden Bir Kesit
Altı kişilik bir aile (anne, baba, üç kız ve bir erkek(en küçük kardeş) çocuktan oluşan) ile gerçekleştirilen görüşmede, aile içi algı üzerine çalışma hakkında kesit aktarılmıştır.
Seansın başında aileye çalışmak istedikleri konu sorusuna ikinci büyük kardeş (X), ablası (Y) ile olan ilişkisini getiriyor. X, Y ile istediği ilişkiyi yakınlığı kuramadığını, kendisinin küçük olduğu için ablası ile arkadaş olamadığından yakınır. Ayrıca ilişkinin bu şekilde yönlenmesinde ablasının belirleyici olduğunu belirtir.
Var olan bu algı üzerinde algının test edilmesine ve düzelmesine yönelik iki kız kardeş ile bir uygulama yapılır. İki kız kardeşten ayağa kalkıp odanın ortasında kendi etraflarında dönmeleri istenir. Herbirinin kendi etrafında dönerek oluşturduğu daireler, kardeşlerin kendi yaşam daireleri olduğu belirtilir. Dönme hızlarının farklılığı ise yaşam daireleri ve stillerinin farklılığı olarak açıklanır. Kendi doğal ritimlerine uygun olarak dönerken yüz yüze geldiklerinde durmaları istenir. Bu istek, yaşam daire ve yaşam stillerinin farklı olması nedeni ile yüz yüze gelmelerinin ancak belli zamanlarda olduğunu göstermek içindir. Bu yapılan durum tespitinden sonra dönmelerine devam ettirilir ve kardeşlerden herbirinin kulağına yüz yüze gelebilmek için üç seçenekleri olduğu (1.durmak , 2.yavaşlamak, 3.hızlanmak) söylenir. İstenen kardeşlerin kendi seçeneklerine karar verip ona göre dönmeleri ve yüz yüze geldiklerinde durmalarıdır. İlişkilerinin yakın olmadığı ve böyle olmasını ablasının belirlediğini söyleyen kardeş daha hızlı dönmeye başlar. Abla ise önce yavaş döner sonra durur. Yapılan bu uygulamanın çalışılmasında küçük kardeş ağlayarak, ablasını suçlamasına rağmen aslında ilişkiyi bu şekliyle yönlendirenin kendisi olduğunu farkettiğini, ablası ile olan iletişimde onu yanlış algılamış olduğunu söyler. Abla da kardeşi ile olan iletişiminde hiçbir zaman kardeşinin bu şekilde algıladığını far etmediğini ve kardeşi olan ilişkisinde büyük olduğu için yakınlaşmalarını önleyici davranmadığını belirtir.