1. ÜÇ AŞAMALI YARDIM MODELİNİN TEORİK TEMELLERİ
Yardım süreci; danışanları “down and into” dan alarak kendilerini daha fazla anlamalarını, ardından da “up and out” a yükselterek problemleriyle daha kolay baş edebilir duruma getirir. Bundan sonra, psikolojik danışman (helper) işbirlikçi ve kolaylaştırıcı şeklinde hareket eder. Yardımcı danışanların hayatlarını nasıl yaşamaları gerektiği hakkında özel bir bilgi yada ilime sahip değildir. Danışanların duygu ve değerlerini keşfetme, problemlerini anlama, seçim yapma, duygu-düşünce-davranışlarındaki değişimleri hayata geçirmelerinde onlara rehberlik eden, psikolojik danışmanların sürece getirdikleri empati ve belirli yardım becerileridir.
Bu üç aşamalı yardım modeli, danışanların sorunlarını keşfetme, problemlerini daha iyi bir şekilde anlamaya başlama, ve yaşamlarında değişim yapma süreci boyunca onlara yol göstermek için bir iskelettir. Model, eğitim ve klinik deneyime dayandığı gibi birey merkezli, psikanalitik ve bilişsel davranışçı teorilerden etkilenmiştir.
1.1. Üç Aşamalı Modelin Sayıltıları
İnsan psikolojik, akıllı, çekici ve kişiler arası etki alanına sahip bir potansiyelle birlikte doğar. Yaratılıştan kaynaklanan bu farklılıklar bebeklikten yetişkinliğe aktarılır. Biyolojik güç, kişinin potansiyel gelişim ve büyümesinde etkilidir. Kişi doğuştan iyi olmaz yada doğuştan içgüdüsel dürtülerle yönetilmez. Aksine, kişi biyolojik bir yatkınlığa ve potansiyelini ortaya çıkarma eğilimine sahiptir. Potansiyelin nasıl geliştirildiği büyük ölçüde çevreye bağlıdır.
Çevre hayatta kalma ve gelişime doğru doğuştan gelen hareketi engelleyebilir veya çoğaltabilir, sağlıklı çevre ise temel biyolojik ve duygusal ihtiyaçları sağlar. Erken çocukluk döneminde kişinin temel ihtiyaçları yeteri kadar sağlanırsa, kişi varolan potansiyelini rahatlıkla gösterebilir. Ne çok fazla memnun ederek, ne de çok fazla yoksun bırakarak, yalnızca yeterince destek olup uygun koşulları yaratarak..
Özellikle bağlanma ve öz değerlilik döneminde, erken yaşantılar kişilik temellerini oluşturmada oldukça önemlidir. Kişiler, biyolojik yatkınlıkları ve erken yaşantılarının sınırlılıkları içerisinde hayatları boyunca değişmeye ve uyum yapmaya devam ederler.
Kişi, özellikle kendi kaderi üzerinde daha az kontrole sahip olduğu çocukluk döneminde, anksiyeteyle baş edebilmek için savunma geliştirir. Bu savunmalar hayatla baş edebilmek için uygundur ancak tersine bu mekanizmalar uzun süreli, etkisiz bir şekilde ve karşılaşılan her durumda kullanıldığında uygunsuz hale gelebilir.
Dışsal olaylar kişinin davranışlarını etkilediği gibi eski öğrenmeler de kişiyi etkiler. İnsan kısmen önceki yaşantıları ve kişilik temelleriyle hareket etmesine karşın seçim yapabilme ve varoluşunun yönünü biraz olsun değiştirme yeteneğine sahiptir.
Duygular, bilişler ve davranışlar kişiliğin anahtar bileşenleridir, birbirini sarar ve birbirini etkiler. Tüm tedavi yaklaşımları, değişime yardımcı olmak için varoluşun bu üç yönüne odaklanmalıdır.
Kişi, biyoloji ve çevre tarafından etkilenir. Özellikle erken yaşantılar diğerine bağlanma ve öz-değerlilik geliştirmeye katkı yapar. Geçmiş deneyimler kişiyi etkiler. Kişi uyaranlarla baş etmek için savunma mekanizmaları geliştirir. Kişilik, duygu, düşünce ve davranışlardan oluşur. Kişi belirli sınırlar içerisinde değişebilir. Biyolojik yatkınlığından ve geçmiş öğrenmelerinden vazgeçemez, ancak kendiyle yaşamayı ve kendini kabul etmeyi öğrenebilir. Daha uygun duygu düşünce ve davranış geliştirebilir. Doğuştan gelen potansiyelini ayarlayabilir, sahip olduğunun en iyisini yapabilir ve dışsal olaylar, erken yaşantılar, biyolojiden etkilenen sınırları içinde hayatını nasıl yaşamak istediği konusunda seçim yapabilir.
1.2. Üç Aşamalı Model
Yardım süreci, danışanın duygu - düşünce ve davranışlarını keşfetmesine yardım eden “keşfetme aşaması”, duygu - düşünce ve davranışlarını anlamaya başlamasına yardım eden “içgörü aşaması”, keşfetme ve içgörüye dayanan davranışlarına karar vermesine yardım eden “eylem aşaması”ndan oluşur.