PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK
PSİKOTERAPİLER  
  ANA SAYFA
  İletişim
  ERİCH FROMM VE HÜMANİSTİK PSİKANALİZ
  DİNAMİK PSİKOTERAPİ
  KAREN HORNEY VE BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM
  AKILCI-DUYGUSAL TERAPİ
  ROGERS ve BİREY MERKEZLİ DANIŞMA YAKLAŞIMI
  GERÇEKLİK TERAPİSİ
  GEŞTALT TERAPİ ( F. PERLS )
  Holistik Tedavi
  VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ
  AYNA TERAPİSİ
  BİBLİO TERAPİ
  BİLİŞSEL PSİKOTERAPİ
  BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ
  Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi
  Bütünleyici Bireysel Terapi ( BBT )
  çözüm odaklı kısa süreli yaklaşım
  EMDR TERAPİ
  ERİCKSONİAN PSİKOTERAPİ
  E-TERAPİ
  Feminist terapi
  FOTOTERAPİ (IŞIK TERAPİSİ)
  Hidro Terapi
  HİLL & O'BRİEN TERAPİSİ
  HÜCUM TERAPİSİ
  JUNG TERAPİ
  LOGOTERAPİ
  Müzik Terapi
  Oyun Terapisi
  Pozitif Psikoterapi
  Sine-Terapi
  ŞEMA TERAPİ
  HİPNO-TERAPİ
  AİLE DANIŞMANLIĞI
  CİNSEL TERAPİ
  ERGENLİK PSİKOLOJİSİ
  LİNK
  ANKSİYETE BOZUKLUKLARI
  nevzat tarhan
  Konuşma ve Dil Terapisi
  ÇOCUK RESMİNİN GELİŞİM AŞAMALARI
  PSİKOTERAPİ TÜRLERİ
  HİPPOTERAPİ
  Yiğidi Öldür Terapi Deme!
  Duanın Psikolojik ve Sosyolojik Faydaları
  PSİKOLOJİK DANIŞMA İLKE VE TEKNİKLERİ
  Ön Görüşme Sürecinin Öğeleri
  TERAPÖTİK İTTİFAK VE İLİŞKİ
  DOĞU HİKAYELERİYLE PSİKOTERAPİ
  empati ve empatiyi iletme
  İLK GÖRÜŞME
  Seçmeci (Eclectic) Yaklaşım
  PSİKOLOJİK DANIŞMANIN SAHİP OLMASI GEREKEN ÖZELLİKLER
  Psikolojik Danışma Süreci
  Psikolojik Danışmada Danışmanın Rolü ve İşlevi
  Psikolojik Danışmanın Amaçları
  psikolojik yardım aşamaları
  kendini tanıma rehberi
  KİŞİLİK TESTİ
  DEPRESYON
  Depresyon Testi
  STRESE DAYANIKLILIK ÖLÇEĞİ
  HAFIZANIZI GÜÇLENDİRMEK İÇİN 8 ADIM
  ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
  NE KADAR PANİKSİNİZ?
  DUYGUSAL ZEKA TESTİ
  Hipnoz ve Depresyon
  Hipnoz ve kötü alışkanlıklar
  Hipnoz, Çözülme ve Travma
  HİPNOZ VE KONVERSİYON BOZUKLUKLARI
  Stres ve Anksiyete Bozukluklarının Kontrolünde Hipnoz
  ŞİŞMANLIKTA HİPNOTERAPİ
  Yeme Bozuklukları ve hipnoz
  Zeka Geliştirmek İçin 5 Yöntem
  Adleryan Terapi Teknikleri
  KENDİNİZİ DERS ÇALIŞMAYA NASIL KONSANTRE EDEBİLİRSİNİZ?
  BİOENERJİ
  EMPATİ
  Evlilikte Stres Kaynakları
  Stres ve Manevi Yaşam
  Stres ve Sabır
  Stres
  Kendi stresini yönetmede teknikler
  Stres’in Etkileri
  pozitif stres yönetimi
  GRUP PSİKOTERAPİSİNDE DEĞİŞMEYE YOL AÇAN SAĞALTICI FAKTÖRLER
  Grupla Psikolojik Danışma
  ÇOCUKLARDA DÜŞÜNME BECERİLERİ NASIL GELİŞTİRİLİR?
  Zeki çocuklar yetiştirmenin püf noktası
  Bediüzzaman'ın Eğitim Yaklaşımı
  İnsan problemlerine Kur’ân’î çözümler
  Proaktiflik ya da Reaktiflik
  Tûl-i Emel
  Bediüzzaman'a Göre Bilimin Değeri
  Akıl ve Duygular
  Akla Uygunlaştırma
  Aşırı girişkenlik
  Bastırma Mekanizması
  Belirsizlikler İçinde Aranan Güven Duygusu
  Birlik ruhu için şeffafiyet
  Depersonalizasyon
  Duygu Çağı
  En ucuz enerji kaynağı: Tebessüm ve selâm
  Güzelliğin yeniden tanımlanması
  Hayat ve Anlamı
  Hayat yolculuğunda çelişkili duygular
  İç Sesler
  İnancın Sosyolojik Boyutu
  İnsanlık Peygamberlere Muhtaçtır
  Kendini Gözlemleme
  Korkularımız
  Kulluk Psikolojisi
  Mutluluk Öze Dönmekle Olur
  Olayların gerçek boyutu
  Olumlu olmak
  Ölümü Düşünmemek Başını Gaflet Kumuna Sokmaktır
  Savunma Mekanizmaları ve Başaçıkma Şekilleri
  Suçluluk duygusu
  Şefkat
  Varlığın besmelesi olan sevgi
  Varlığın öz enerjisi: Muhabbet
  GESSELL GELİŞİM TESTİ
  Hipnoterapi nasıl uygulanır
  Hipnoz Hastasının Özellikleri
  Hipnotik Seansın Özellikleri
  Hipnoz Nasıl Uygulanır
  Hipnoz Nedir
  Hipnoz Teknikleri
  hipnozda uyulması gereken kurallar
  hipnozun uygulanmaması gereken haller
  Hızlı Hipnoz Tekniği
  Kendi Kendini Hipnoz (Oto-Hipnoz)
  ÖRNEK HİPNOTİK ENDÜKSİYON
  HİPNOZ HAKKINDAKİ MİT (BATIL DÜŞÜNCELER)'LER
  AİLE TERAPİSİ UYGULAMASINDA TEROPÖTİK YAKLAŞIM
  Aile ve Evlilik Terapisinde Amaçlar
  AİLE TERAPİSİ ÖZEL NOTLAR
  aile terapisi uygulama örnekleri
  Aile-Evlilik-İlişki Terapisi Nedir
  Evlilik Problemleri Nasıl Çözülür: 9 Öneri
  PSİKODİNAMİK VE BOWEN AİLE TERAPİLERİ
  YAŞANTISAL AİLE TERAPİSİ
  AİLE İÇİ PROBLEMLER VE ÇÖZÜM YOLLARI
  Cinsel Danışma ve Rehberlik - Uygulama
  CİNSEL TERAPİDE EV ÖDEVLERİ
  Cinsel Sorunlarda Hipnoterapi
  Holistik Cinsel Terapi
  CİNSEL PROBLEMLER
  ERGENLERLE İLETİŞİM
  ERGENLİKTE DİN VE AHLAK GELİŞİMİ
  ERGENLİK (PUBERTE) DÖNEMİ FİZYOLOJİK GELİŞİM
  ERGENLİK VE KİMLİK BOCALAMASI
  ERGENLİK DÖNEMİ ARKADAŞ İLİŞKİLERİ
  ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ BİLİŞSEL GELİŞİM
  ERGENLİKTE CİNSEL GELİŞME
  GENÇ KIZ SAĞLIĞI
  ERGENLİKTE DAVRANIM BOZUKLUKLARI
  ERGENLİKTE DUYGUSAL GELİŞİM
  ERGENLİKTE MADDE BAĞIMLILIĞI
  ERGENLİKTE TOPLUMSAL GELİŞİM
  SOSYAL FOBİ
  ÖZGÜL FOBİ-2
  Psikolojik Rapor Yazma
  Gazali'nin Motivasyon Teorisi
  Hz. Muhammedin Evlilik Hayatı Ve Tavsiyeleri
  HİPNOZ
  HİPNOZ TEKNİKLERİ
  BİLİŞSEL-GELİŞİMSEL TERAPİDE HİPNOZUN KULLANIMI
  Hipnoz ve Depresyon-1
  HİPNOZ VE KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR
  HİPNOZ ve Yeme Bozuklukları
  Stres ve Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde-üstesinden gelinmesinde –yönetiminde (management) Hipnozun kullanımı
  Hipnoz ve Anıların Çağrımı
  Stres ve Anksiyete Bozukluklarında Hipnoz
  KONVERSİYON BOZUKLUKLARI
  ŞİŞMANLIKTA HİPNOTERAPİ-1
  Hipnoz, Çözülme ve Travma-1
  Kişilik ve Psikotik Bozukluklar
  HİPNOTİK TELKİNLER İÇİN CÜMLELER KURMA
  Affect Bridge (Hipnoanalitik Yöntem)
  STEIN’İN SIKILMIŞ YUMRUK TEKNİĞİ
  KENDİLİK DEĞERİNİ ARTTIRMA ÖNERİLERİ
  BECK UMUTSUZLUK ÖLÇEĞİ
  BEİER CÜMLE TAMAMLAMA TESTİ
  COOPERSMıTH ÖZSAYGI ENVANTERİ
  CORNEL İNDEX TESTİ
  SCL–90-R
  RATHUS ATILGANLIK ENVANTERİ
  PSİKOLOJİK DANIŞMA--Temel Öğeler
  TERAPÖTİK İLETİŞİM
  KISKANÇLIK
  Risale-i Nur'dan Sosyal Problemlere Reçeteler 1
  Risale-i Nur'dan Sosyal Problemlere Reçeteler 2
  OBSESİF-KOMPULSİF BOZUKLUĞU
  PANİK BOZUKLUĞU - PANİK ATAK
  TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU
  Alzheimer
HİLL & O'BRİEN TERAPİSİ

1. ÜÇ AŞAMALI YARDIM MODELİNİN TEORİK TEMELLERİ

 

            Yardım süreci; danışanları “down and into” dan alarak kendilerini daha fazla anlamalarını, ardından da “up and out” a yükselterek  problemleriyle daha kolay baş edebilir duruma getirir. Bundan sonra, psikolojik danışman (helper) işbirlikçi ve kolaylaştırıcı şeklinde hareket eder. Yardımcı danışanların hayatlarını nasıl yaşamaları gerektiği hakkında özel bir bilgi yada ilime sahip değildir. Danışanların duygu ve değerlerini keşfetme, problemlerini anlama, seçim yapma, duygu-düşünce-davranışlarındaki değişimleri hayata geçirmelerinde onlara rehberlik eden, psikolojik danışmanların sürece getirdikleri empati ve belirli yardım becerileridir.

 

            Bu üç aşamalı yardım modeli, danışanların sorunlarını keşfetme, problemlerini daha iyi bir şekilde anlamaya başlama, ve yaşamlarında değişim yapma süreci boyunca onlara yol göstermek için bir iskelettir. Model, eğitim ve klinik deneyime dayandığı gibi birey merkezli, psikanalitik ve bilişsel davranışçı teorilerden etkilenmiştir. 

 

1.1. Üç Aşamalı Modelin Sayıltıları

           

            İnsan psikolojik, akıllı, çekici ve kişiler arası etki alanına sahip bir potansiyelle birlikte doğar. Yaratılıştan kaynaklanan bu farklılıklar bebeklikten yetişkinliğe aktarılır. Biyolojik güç, kişinin potansiyel gelişim ve büyümesinde etkilidir. Kişi doğuştan iyi olmaz yada doğuştan içgüdüsel dürtülerle yönetilmez. Aksine, kişi biyolojik bir yatkınlığa ve potansiyelini ortaya çıkarma eğilimine sahiptir. Potansiyelin nasıl geliştirildiği büyük ölçüde çevreye bağlıdır.

           

            Çevre hayatta kalma ve gelişime doğru doğuştan gelen hareketi engelleyebilir veya çoğaltabilir, sağlıklı çevre ise temel biyolojik ve duygusal ihtiyaçları sağlar. Erken çocukluk döneminde kişinin temel ihtiyaçları yeteri kadar sağlanırsa, kişi varolan potansiyelini rahatlıkla gösterebilir. Ne çok fazla memnun ederek, ne de çok fazla yoksun bırakarak, yalnızca yeterince destek olup uygun koşulları yaratarak..

 

            Özellikle bağlanma ve öz değerlilik döneminde, erken yaşantılar kişilik temellerini oluşturmada oldukça önemlidir. Kişiler, biyolojik yatkınlıkları ve erken yaşantılarının sınırlılıkları içerisinde hayatları boyunca değişmeye ve uyum yapmaya devam ederler.

 

            Kişi, özellikle kendi kaderi üzerinde daha az kontrole sahip olduğu çocukluk döneminde, anksiyeteyle baş edebilmek için savunma geliştirir. Bu savunmalar hayatla baş edebilmek için uygundur ancak tersine bu mekanizmalar uzun süreli, etkisiz bir şekilde ve karşılaşılan her durumda kullanıldığında uygunsuz hale gelebilir.

 

Dışsal olaylar kişinin davranışlarını etkilediği gibi eski öğrenmeler de kişiyi etkiler.  İnsan kısmen önceki yaşantıları ve kişilik temelleriyle hareket etmesine karşın seçim yapabilme ve varoluşunun yönünü biraz olsun değiştirme yeteneğine sahiptir.

 

Duygular, bilişler ve davranışlar kişiliğin anahtar bileşenleridir, birbirini sarar ve birbirini etkiler. Tüm tedavi yaklaşımları, değişime yardımcı olmak için varoluşun bu üç yönüne odaklanmalıdır.

 

Kişi, biyoloji ve çevre tarafından etkilenir. Özellikle erken yaşantılar diğerine bağlanma ve öz-değerlilik geliştirmeye katkı yapar. Geçmiş deneyimler kişiyi etkiler. Kişi uyaranlarla baş etmek için savunma mekanizmaları geliştirir. Kişilik, duygu, düşünce ve davranışlardan oluşur. Kişi belirli sınırlar içerisinde değişebilir. Biyolojik yatkınlığından ve geçmiş öğrenmelerinden vazgeçemez, ancak kendiyle yaşamayı ve kendini kabul etmeyi öğrenebilir. Daha uygun duygu düşünce ve davranış geliştirebilir. Doğuştan gelen potansiyelini ayarlayabilir, sahip olduğunun en iyisini yapabilir ve dışsal olaylar, erken yaşantılar, biyolojiden etkilenen sınırları içinde hayatını nasıl yaşamak istediği konusunda seçim yapabilir.

 

1.2. Üç Aşamalı Model

 

Yardım süreci, danışanın duygu - düşünce ve davranışlarını keşfetmesine yardım eden “keşfetme aşaması”, duygu - düşünce ve davranışlarını anlamaya başlamasına yardım eden “içgörü aşaması”, keşfetme ve içgörüye dayanan davranışlarına karar vermesine yardım eden “eylem aşaması”ndan oluşur.

1.1. Yardım Modelinin Üç Aşaması

 

1.2.  Yardım Becerileri Modelinin Görevleri

Psikolojik danışman, her aşamadaki amaçları ve görevlerinin farkında ve danışanıyla amaçlarını gerçekleştirirken neler deneyecekleri konusunda net olmalıdır.

 

1.2.1.      Keşfetme aşaması (exploration stage)

Psikolojik danışman danışanı ile rapport kurmaya çabalar, terapötik ilişki geliştirir, danışanı hikayesini anlatmaya, duygu ve düşüncelerini keşfetmeye cesaretlendirir, duygularını açmasını kolaylaştırır, danışanın bakış açısından onun hakkında daha çok şey öğrenir. Psikolojik danışman, danışanın sözel ve sözel olmayan ifadelerini dikkatlice dinler, danışanın söylediği içeriği yeniden belirler-sorar, duygusunu yansıtır, açık veya kapalı uçlu sorular sorarak danışanı kendini açmaya cesaretlendirir.

 

Keşfetme aşaması, danışan üzerinde baskı yaratan duygularını ve probleminin karmaşıklığı hakkındaki düşüncelerini açığa çıkarmakta danışana şans vermesi açısında çok önemlidir. Psikolojik danışman bir ses yansıtıcı yada bir ayna gibi davranması çok yararlıdır çünkü dışarıdan gelen geribildirimler olmadan sorunu objektif bir şekilde açıklamak oldukça zordur. Danışanlar çoğu zaman seçim yapma ve içgörü yaratmak yerine etrafında dönüp durdukları duygular yaratan savunma mekanizmaları ve anksiyeteleri tarafından engellenirler. 

 

            Ayrıca bu aşama; danışanın bakış açısından danışan hakkında daha fazla şey öğrenmek için bir şanstır. Psikolojik danışman, danışanın duygu ve problemini bildiğini farz etmez. Eğer danışanın problem hakkında nasıl hissettiğini ve problemi nasıl çözmesi gerektiğini bildiğini farz ederse, danışan tarafından itibar görebilir ve kendi standardında gösterişli olabilir. Eğer danışan psikolojik danışmanı ile aynı yaş, nesil ve cinsiyettense, psikolojik danışman danışanının benzer problemlere ve duygulara sahip olduğunu farz etmez.

 

            Bu aşama ilk olarak Rogers tarafından şekillendirilmiştir. Rogers insanların doğuştan iyi olduklarını, ancak diğer insanları memnun etmeye çalışmaktan kendilerini gerçekleştire-mediklerine inanır. Psikolojik danışmanın danışanını olduğu gibi kabul etmesi, empatik saygılı ve saydam olması halinde danışanın kendini kabul etmeye başlayacağını ve böylece kendi potansiyelini ortaya çıkarabileceğini söyler.      

 

1.2.2.      İçgörü kazanma aşaması (insight stage)

İçgörü; danışanın kendini daha iyi anlaması ve uygun sorumluluklar alması açısından oldukça önemlidir. Bu aşamada psikolojik danışman danışanı ile yeni içgörü oluşturma ve kendi içsel dinamiklerini anlama, süregelen problemdeki rolüyle ilgili farkındalık kazanma, terapötik ilişkiyi ele alma hakkında işbirliği yapar. Bu sayede danışan neden öyle davrandığını, düşündüğünü yada hissettiğini anlar. Davranışları hakkında kazandığı farkındalıkla değişim daha kolay olacaktır. Her ne kadar davranışçılar içgörünün, değişim için gerekli olmadığını düşünse de, içgörü uzun süreli ve kalıcı değişimler için gereklidir. Çünkü kişi kendi duygu düşünce ve davranışlarıyla ilgili farkındalık kazanırsa sorumluluk alabilir ve hayatında kontrol sahibi olabilir. Bu sebeple psikolojik danışman danışanın farkındalık ve anlama düzeyini yükseltmeye yardımcı olur.

 

Bu aşamada, keşfetme aşamasında kullanılan temel dinleme becerilerinin yanı sıra, psikolojik danışman danışanın bakış açılarına meydan okur, kendi fikirlerini önerir, deneyimlerini kullanır ve danışanın deneyimlerini yeniden şekillendirerek her şeyi yeni bir bakış açısıyla görmesini sağlamaya çalışır.

 

Beyin fırtınasıyla danışan hakkında yeni şeyler öğrenilir. Danışan sıkıştığında yada tıkandığında psikolojik danışmanın farklı ve dışarıdan bakış açısından yeni fikirleri ve geribildirimlerine ihtiyaç duyar. Elbetteki psikolojik danışmanın söylemleri mutlak doğru değildir ancak alternatif bakış açıları danışanı düşünmeye sevk eder.   

 

Terapötik ilişkide bazı sorunlar ortaya çıkabilir ve böylece ilişkinin kendi bir öğrenme ve değişim aracı olarak işlev görür. Psikolojik danışman, danışanın oturumlardaki davranışları hakkındaki geribildirimlerini paylaşarak, bu davranışların nasıl geliştiği ve ne işine yaradığı üzerine konuşarak, danışana problemi anlama konusunda destek olur.

 

Bu aşama psikanalitik teori tarafından şekillendirilmiş olup, temel özelliği erken gelişimi vurgulamasıdır. Her ne kadar savunma mekanizmaları uyaranlarla başa çıkmak için gerekli olsa da, kişilerin işlevsel davranmalarını engelleyebilmekte ve uygunsuz – işlevsel olmayan davranış örüntüleri geliştirmelerine neden olmaktadır. Bu sebeple psikolojik danışma sürecinde bu mekanizmaların neden kaynaklandığı ve kişinin hangi işine yaradığı ele alınır. Değişim davranış örüntülerinin neye hizmet ettiği anlaşılarak içgörü kazanmaktan geçer. 

 

1.2.3.      Harekete geçme aşaması (action stage)

Eylem aşamasında psikolojik danışman, danışanın kendisi hakkında oluşturduğu yeni anlamları yansıtarak değişim yapma ve karar vermesine yardımcı olur. Danışanla birlikte, değişimin onun yaşamında ne anlama geldiğini keşfetmeye ve değişim isteyip istemediğini tanımlamaya çalışırlar. Olası değişimleri tartışarak uygun bir karar vermeye çalışırlar. Psikolojik danışman danışana, değişim için gerekli becerileri öğretir, yeni davranışlarını denemede stratejiler geliştirme ve yardım ilişkisi dışındaki kişilerden geribildirim alma konusunda danışana destek olur. İstenilen sonuçları elde etmede, danışan ve psikolojik danışman devamlı olarak eylem planının sonuçlarını değerlendirir, uyum yapmada danışana destek olur. Bu aşama da diğer iki aşama gibi işbirlikçidir. Psikolojik danışman danışana sürekli olarak değişim ve değişim süreci hakkındaki duygularını sorar.

 

Eyleme geçilmediği sürece, içgörü aşamasında kazanılan değişim düşüncesinin ömrü kısadır, bu sebeple öncelikle değişim, düşüncede pekiştirilir. Psikanalitik teoristler içgörünün eyleme dayandığını farz eder ve bundan dolayı psikolojik danışmanın danışanı, belli bir değişim yaratmak için düşünmesi konusunda cesaretlendirmenin zorunlu olmadığını düşünür. Bazı danışanlar için bu şekilde gerçekleşse de bazı danışanlar içgörü kazandıktan sonra eyleme geçme aşamasında bazı düşünceler tarafından engellenebilirler. Değişim yaratabilecek beceriye sahip olmayabilirler, eski alışkanlıklarını kırmak ve bilinmez olan - riskli görülen yeni bir davranış geliştirmek istemeyebilirler, çevresindeki insanlar danışanın değişimine sert tepkiler verebileceğinden korkabilirler.

 

Keşfetme ve içgörü aşamaları danışanına, değişim için sorumluluk alma ve motivasyon sağlar. Psikolojik danışman ve danışan, uygun bir eylem planı hazırlamak için, danışanın önceki probleminin kapsamı ve dinamiklerini anlamaya ihtiyaç duyarlar.

 

Bu aşamanın teorik temelleri davranışçı ve bilişsel davranışçı teorilere dayanır. Düşüncelerle bağlantılı olan davranışların öğrenme prensiplerine göre öğrenildiğini ve aynı prensiplerle değiştirilebileceğini vurgular. Danışanın varolan davranışı değerlendirilir, yeni davranış öğretilir, değişim pekiştirilir ve etkili bir şekilde çalışmayan eylem planı değerlendirilerek uygun hale getirilir.  

 

1.3.      Üç Aşamanın Temel Öğeleri

 

1.3.1.      Empatik İşbirliği (empathic collaboration)

Empati; danışanın biliş ve duygulanım düzeyindeki anlamasını ifade eder. Empatik işbirliği, üç aşamanın da ana özelliğidir. Psikolojik danışman, danışanı mümkün olduğunca anlamaya çalışmalı ancak hiçbir zaman bir başkasını tam olarak anlayamayacağını aklından çıkarmamalıdır. Zaman zaman danışanı ile aynı duyguları hissetse de, yaşanılan duygular kendinin değil,danışanın duygularıdır. Empati; danışana verilen kesin bir tepki tipi ile karıştırılmasına karşın, ne bir ne belirli bir tip, ne de bir tepkidir. Samimi ve önyargıdan uzak bir tepki verme usulü yada bir tutumdur. Danışana karşı derin bir saygıyı, gönüllülüğü değişim yapma, içgörü kazanma ve problemi keşfetmesi için cesaretlendirmeyi içerir. Tamamlayıcı bir beceridir.

 

            Tüm yardım süreçleri işbirlikçidir, psikolojik danışman bir uzman değil bir rehber yada koç gibi danışanın değer ve duyguları keşfetme, anlama, seçim ve değişim yapma sürecini kolaylaştırıcı olarak görev alır. Danışanın sorularına cevap vermek yerine, danışana değişimi gerçekleştirme, karar verme, problem hakkında düşünmeyi nasıl yapabileceğini öğretmeye çalışır.   

 

            Empati ve işbirliği, yardım sürecinin can alıcı öğeleri olup, direk öğretilebilen belirli bir beceri değil, yardım becerilerinin başarılı bir şekilde uygulanmasının sonuçlarıdır.

 

1.3.2.      Şematik değişim (schematic changes)

Şema; yaşantı konularını yada örüntülerini üreten ve kapsayan özet yapılardır. Yada eylemlerin, hatıraların, duyuların, duyguların ve düşüncelerin kümesidir. Öğrendiğimiz ve yaşadığımız her şeyi şemalarda saklar ve biriktiririz. Her şeyi şemalara almayız, yaşanılan bir olay bizim için bir anlam taşıyorsa bunu hafızaya alırız ve her şeyi aynı derece akılda tutmayız.

 

Bilgiler bir veya daha fazla şemada saklanabilir. Bireysel öğeler hem birbiri ile hem de diğer şemalarla bağlantılıdır. Bireyle yakından ilgili öğeler (rüya, kabus öğeleri..) olumlu veya kışkırtıcı bağlantılara sahipken, daha az ilgili veya ilgisiz olan diğerleri olumsuz veya kısıtlayıcı bağlantılara sahiptir. Bu bağlantılar kullanılma veya kullanılmamaya bağlı olarak değişebilir, yani zayıflayabilir yada güçlenebilir. Şemalar farklı bireyler için özel durumlarla ilgili olabilir. Örneğin biri için partiye gitmek negatif bağlantı iken diğeri için pozitif olabilir.

 

            Şemalarda değişim hakkında düşünmek, değişimin nasıl meydana geleceğini kavramlaştırmak açısından kullanışlıdır. Yardım sürecinde ortaya çıkan birçok şey, daha uygun örüntüler oluşturmak için düşünceleri yeniden organize eder ve şekillendirir. Düşüncede meydana gelen bu değişimler, dünyayı duygu ve davranışların değişimine dayanan farklı bir yolla görmeye yardımcı olur. Şemalar keşfetme aşaması boyunca su yüzüne çıkar, içgörü aşamasında değişir ve bu değişimler eylem aşamasında pekiştirilir. Düşüncede meydana gelen değişimler, gözlenen davranışta meydana gelen değişimler kadar önemlidir.

 

1.3.3.      Gizil süreç (covert processes)

Bu modelin diğer bir temel öğesi ise kişiler arası ilişkilerde ortaya çıkan büyük anlaşmanın örtülü düzeyde meydana geldiği kavramıdır. Hepimiz aynı zamanda çeşitli düzeylerde iş görürüz. Dünyaya bir yüzümüzü gösterirken, diğer tepkilerimizi kendimize saklarız, zaten gizil tepkileri saklamayı erken yaşlarda öğreniriz, özellikle negatif ve diğerlerini rahatsız edebilecek tepkilerse. Etkili bir yardım sunabilmek için öncelikle psikolojik danışmanın kendi içsel süreçlerinin (motivasyonu, amacı ve rahatsızlıkları) ve danışanın farkında olması, tepkilerine ilgili ve saygılı olması gerekir. Danışanların, yardım sürecini büyük bir şekilde etkileyen sırları ve gizli tepkileri vardır. Psikolojik danışman danışanın görünürdeki maskesinin altına inip gerçekte nasıl hissettiğini keşfetmeye çalışır. Danışan ancak tam olarak tanımladığı ve yaşadığı zaman,  önceden kabul edilemez olduğu düşünülen duygularını kabul eder.

 

Psikolojik danışmanlar için, danışanın gizil süreçlerini yansıtmak ve durdurmak açısından her müdahalede kullanışlıdır. [örneğin; Şuan neredeyim, neyi başarmaya, neyin üstesinden gelmeye çalışıyorum?] Ivey (1994) bunu, müdahale eden için sebeplerin farkında olma veya amaçlı olma şeklinde sınıflar. Ayrıca yapılan her bir müdahalede danışanın tepkilerini gözlemek açısından da önemlidir.

 

1.4. Sonlandırıcı Açıklama

 

            Her 3 aşamada da, diğer bir aşamaya geçmek için acele edilmemelidir. Keşfetme aşaması diğer 2 aşamanın temelidir ve problem anlaşılmadan içgörü mümkün olmadığı gibi, içgörü olmadan da olumlu bir değişim beklemek mümkün değildir. Keşfetme, içgörü, eylem gibi düz bir sıra olarak görünmesine karşın, bu sıra ve aşamaların süresi her danışanda aynı olmayabilir. Oturumlar esnasında, zaman zaman geriye dönüp, zaman zaman ileri gidilebilir. Örneğin psikolojik danışman problemin farklı bir yönünü keşfedip bu hipotezini test etmek ve danışanın bununla ilgili duygu ve düşüncelerini açığa çıkarmak isteyebilir. Yada danışan bir krizde ve acil olarak değişime ihtiyacı olabilir [anoreksiya gibi]. Birçok vakada, danışan rahatlamayı öğrenene kadar keşfedemez. Diğer danışanlarsa içgörüye dokunmaz ve etraflarında onları dürten birine karşı dirençlidirler, sadece belirli problemleri için rehberlik isterler. Psikolojik danışman böyle danışanlarla çalışırken biran önce eylem aşamasına geçmek isteyebilir. Buna rağmen, psikolojik danışman olumlu eylemleri oluşturmak konusunda acele etmeden önce, ihtiyaç duyulan yardımın, denenen davranışların neler olduğunu bilmeli ve nereye doğru ilerlediklerinden yeterince emin olmalıdır. Sonuç olarak psikolojik danışmanlar ilk oturumlarda  daha çok keşfetme aşamasına,sonraki oturumlarda ise eylem aşamasına daha fazla odaklanmalıdır.

 

Üç aşama modeli yardım sürecine ilişkin her ne kadar kapsamlı bir plan sağlasa da, psikolojik danışman nasıl hareket edeceğini belirlemeden önce danışanın ihtiyaçlarını ve çevresel baskıyı dikkate almalıdır.  


YARDIM MODELİNİN ÜÇ AŞAMASI

 

1. KEŞFETME AŞAMASI

  • Rapport kurma ve terapötik ilişki geliştirme
  • Hikayesini anlatmaya cesaretlendirme
  • Duygu ve düşüncelerini keşfetmeye cesaretlendirme
  • Duygularını açmayı kolaylaştırma
  • Danışanın bakış açısından, onun hakkında daha çok şey öğrenme

 

2. İÇGÖRÜ AŞAMASI

  • Yeni bir içgörü ve anlama yaratmak için çalışma
  • Duygu-düşünce ve davranışlarındaki rolünü tanımlamak için cesaretlendirme
  • Terapötik ilişkide, sorunun yerini bulmaya çalışma (bağlanma, yanlış anlama v.b.)

 

3. EYLEM AŞAMASI

  • Olası yeni davranışlar keşfetmeye cesaretlendirme
  • Eylemlerine karar vermede destek olma
  • Eyleme geçmek için becerilerini geliştirmeyi kolaylaştırma
  • Çabaladığı değişim hakkında geribildirim sağlamak
  • Değişimleri değerlendirme ve eylem planı hazırlamada destek olma
  • Değişim sürecindeki duygularını destekleme

 

Herşeyin bir güzelliği var, herkes göremese de...  
  PSİKOLOJİK DANIŞMAN
AHMET VURAL
 
HAFTALIK PROGRAM  
  Hangimiz bir gün yataktan kalkıp da daha akıllı olduğumuzu görmek istemeyiz ki? Bu dilek her ne kadar ütopik olarak görülse de bir bilim adamının yöntemi, 1 hafta gibi kısa bir sürede, zekayı yüzde 40 oranında artırmanın mümkün olduğunu ortaya koydu. Beynin herhangi bir kas gibi olduğunu ve egzersizlerle güçlenebileceğini öne süren İskoçya’daki Edinburgh Üniversitesi’nin Biyomedikal Bölümü’nden Prof. Mark Lythgoes’in 1 hafta süren programı BBC’de yayınlandı. Programa katılan 100 kişinin IQ’larında, yüzde 40 oranına varan artış görüldü. Bu artış katılımcıların programa katılmadan önce girdikleri testle, programdan sonra uygulanan test sonuçları karşılaştırılarak elde edildi.

İşte bir haftalık program

Cumartesi: Dişinizi her zaman kullandığını elinizle değil, diğeriyle fırçalayın. Ve gözünüzü kaparatak duş alın.

Pazar: Sabah saatlerinde bulmaca çözün. Ve kısa yürüyüşe çıkın.

Pazartesi: Akşam yemeğinde yağlı balık yiyin. İşe ya yürüyerek ya bisikletle ya da daha önce kullanmadığınız bir araçla gidin.

Salı: Sözlükten bilmediğiniz sözcükleri öğrenin. Ve bunları günlük konuşmanızda kullanmaya çalışın.

Çarşamba: Yoga, Pilates ya da meditasyon derslerine katılın. Daha önce tanımadığınız bir insanla konuşun.

Perşembe: İşe daha önce kullanmadığınız bir yoldan gidin. Televizyondaki ciddi bilgi programlarını izleyin.

Cuma: Alkol ve kafein tüketmekten kaçının. Alışverişe çıkarken listeyi ezberlemeye çalışın.
 
Bugün 18 ziyaretçi (20 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol