PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK
PSİKOTERAPİLER  
  ANA SAYFA
  İletişim
  ERİCH FROMM VE HÜMANİSTİK PSİKANALİZ
  DİNAMİK PSİKOTERAPİ
  KAREN HORNEY VE BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM
  AKILCI-DUYGUSAL TERAPİ
  ROGERS ve BİREY MERKEZLİ DANIŞMA YAKLAŞIMI
  GERÇEKLİK TERAPİSİ
  GEŞTALT TERAPİ ( F. PERLS )
  Holistik Tedavi
  VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ
  AYNA TERAPİSİ
  BİBLİO TERAPİ
  BİLİŞSEL PSİKOTERAPİ
  BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ
  Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi
  Bütünleyici Bireysel Terapi ( BBT )
  çözüm odaklı kısa süreli yaklaşım
  EMDR TERAPİ
  ERİCKSONİAN PSİKOTERAPİ
  E-TERAPİ
  Feminist terapi
  FOTOTERAPİ (IŞIK TERAPİSİ)
  Hidro Terapi
  HİLL & O'BRİEN TERAPİSİ
  HÜCUM TERAPİSİ
  JUNG TERAPİ
  LOGOTERAPİ
  Müzik Terapi
  Oyun Terapisi
  Pozitif Psikoterapi
  Sine-Terapi
  ŞEMA TERAPİ
  HİPNO-TERAPİ
  AİLE DANIŞMANLIĞI
  CİNSEL TERAPİ
  ERGENLİK PSİKOLOJİSİ
  LİNK
  ANKSİYETE BOZUKLUKLARI
  nevzat tarhan
  Konuşma ve Dil Terapisi
  ÇOCUK RESMİNİN GELİŞİM AŞAMALARI
  PSİKOTERAPİ TÜRLERİ
  HİPPOTERAPİ
  Yiğidi Öldür Terapi Deme!
  Duanın Psikolojik ve Sosyolojik Faydaları
  PSİKOLOJİK DANIŞMA İLKE VE TEKNİKLERİ
  Ön Görüşme Sürecinin Öğeleri
  TERAPÖTİK İTTİFAK VE İLİŞKİ
  DOĞU HİKAYELERİYLE PSİKOTERAPİ
  empati ve empatiyi iletme
  İLK GÖRÜŞME
  Seçmeci (Eclectic) Yaklaşım
  PSİKOLOJİK DANIŞMANIN SAHİP OLMASI GEREKEN ÖZELLİKLER
  Psikolojik Danışma Süreci
  Psikolojik Danışmada Danışmanın Rolü ve İşlevi
  Psikolojik Danışmanın Amaçları
  psikolojik yardım aşamaları
  kendini tanıma rehberi
  KİŞİLİK TESTİ
  DEPRESYON
  Depresyon Testi
  STRESE DAYANIKLILIK ÖLÇEĞİ
  HAFIZANIZI GÜÇLENDİRMEK İÇİN 8 ADIM
  ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
  NE KADAR PANİKSİNİZ?
  DUYGUSAL ZEKA TESTİ
  Hipnoz ve Depresyon
  Hipnoz ve kötü alışkanlıklar
  Hipnoz, Çözülme ve Travma
  HİPNOZ VE KONVERSİYON BOZUKLUKLARI
  Stres ve Anksiyete Bozukluklarının Kontrolünde Hipnoz
  ŞİŞMANLIKTA HİPNOTERAPİ
  Yeme Bozuklukları ve hipnoz
  Zeka Geliştirmek İçin 5 Yöntem
  Adleryan Terapi Teknikleri
  KENDİNİZİ DERS ÇALIŞMAYA NASIL KONSANTRE EDEBİLİRSİNİZ?
  BİOENERJİ
  EMPATİ
  Evlilikte Stres Kaynakları
  Stres ve Manevi Yaşam
  Stres ve Sabır
  Stres
  Kendi stresini yönetmede teknikler
  Stres’in Etkileri
  pozitif stres yönetimi
  GRUP PSİKOTERAPİSİNDE DEĞİŞMEYE YOL AÇAN SAĞALTICI FAKTÖRLER
  Grupla Psikolojik Danışma
  ÇOCUKLARDA DÜŞÜNME BECERİLERİ NASIL GELİŞTİRİLİR?
  Zeki çocuklar yetiştirmenin püf noktası
  Bediüzzaman'ın Eğitim Yaklaşımı
  İnsan problemlerine Kur’ân’î çözümler
  Proaktiflik ya da Reaktiflik
  Tûl-i Emel
  Bediüzzaman'a Göre Bilimin Değeri
  Akıl ve Duygular
  Akla Uygunlaştırma
  Aşırı girişkenlik
  Bastırma Mekanizması
  Belirsizlikler İçinde Aranan Güven Duygusu
  Birlik ruhu için şeffafiyet
  Depersonalizasyon
  Duygu Çağı
  En ucuz enerji kaynağı: Tebessüm ve selâm
  Güzelliğin yeniden tanımlanması
  Hayat ve Anlamı
  Hayat yolculuğunda çelişkili duygular
  İç Sesler
  İnancın Sosyolojik Boyutu
  İnsanlık Peygamberlere Muhtaçtır
  Kendini Gözlemleme
  Korkularımız
  Kulluk Psikolojisi
  Mutluluk Öze Dönmekle Olur
  Olayların gerçek boyutu
  Olumlu olmak
  Ölümü Düşünmemek Başını Gaflet Kumuna Sokmaktır
  Savunma Mekanizmaları ve Başaçıkma Şekilleri
  Suçluluk duygusu
  Şefkat
  Varlığın besmelesi olan sevgi
  Varlığın öz enerjisi: Muhabbet
  GESSELL GELİŞİM TESTİ
  Hipnoterapi nasıl uygulanır
  Hipnoz Hastasının Özellikleri
  Hipnotik Seansın Özellikleri
  Hipnoz Nasıl Uygulanır
  Hipnoz Nedir
  Hipnoz Teknikleri
  hipnozda uyulması gereken kurallar
  hipnozun uygulanmaması gereken haller
  Hızlı Hipnoz Tekniği
  Kendi Kendini Hipnoz (Oto-Hipnoz)
  ÖRNEK HİPNOTİK ENDÜKSİYON
  HİPNOZ HAKKINDAKİ MİT (BATIL DÜŞÜNCELER)'LER
  AİLE TERAPİSİ UYGULAMASINDA TEROPÖTİK YAKLAŞIM
  Aile ve Evlilik Terapisinde Amaçlar
  AİLE TERAPİSİ ÖZEL NOTLAR
  aile terapisi uygulama örnekleri
  Aile-Evlilik-İlişki Terapisi Nedir
  Evlilik Problemleri Nasıl Çözülür: 9 Öneri
  PSİKODİNAMİK VE BOWEN AİLE TERAPİLERİ
  YAŞANTISAL AİLE TERAPİSİ
  AİLE İÇİ PROBLEMLER VE ÇÖZÜM YOLLARI
  Cinsel Danışma ve Rehberlik - Uygulama
  CİNSEL TERAPİDE EV ÖDEVLERİ
  Cinsel Sorunlarda Hipnoterapi
  Holistik Cinsel Terapi
  CİNSEL PROBLEMLER
  ERGENLERLE İLETİŞİM
  ERGENLİKTE DİN VE AHLAK GELİŞİMİ
  ERGENLİK (PUBERTE) DÖNEMİ FİZYOLOJİK GELİŞİM
  ERGENLİK VE KİMLİK BOCALAMASI
  ERGENLİK DÖNEMİ ARKADAŞ İLİŞKİLERİ
  ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ BİLİŞSEL GELİŞİM
  ERGENLİKTE CİNSEL GELİŞME
  GENÇ KIZ SAĞLIĞI
  ERGENLİKTE DAVRANIM BOZUKLUKLARI
  ERGENLİKTE DUYGUSAL GELİŞİM
  ERGENLİKTE MADDE BAĞIMLILIĞI
  ERGENLİKTE TOPLUMSAL GELİŞİM
  SOSYAL FOBİ
  ÖZGÜL FOBİ-2
  Psikolojik Rapor Yazma
  Gazali'nin Motivasyon Teorisi
  Hz. Muhammedin Evlilik Hayatı Ve Tavsiyeleri
  HİPNOZ
  HİPNOZ TEKNİKLERİ
  BİLİŞSEL-GELİŞİMSEL TERAPİDE HİPNOZUN KULLANIMI
  Hipnoz ve Depresyon-1
  HİPNOZ VE KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR
  HİPNOZ ve Yeme Bozuklukları
  Stres ve Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde-üstesinden gelinmesinde –yönetiminde (management) Hipnozun kullanımı
  Hipnoz ve Anıların Çağrımı
  Stres ve Anksiyete Bozukluklarında Hipnoz
  KONVERSİYON BOZUKLUKLARI
  ŞİŞMANLIKTA HİPNOTERAPİ-1
  Hipnoz, Çözülme ve Travma-1
  Kişilik ve Psikotik Bozukluklar
  HİPNOTİK TELKİNLER İÇİN CÜMLELER KURMA
  Affect Bridge (Hipnoanalitik Yöntem)
  STEIN’İN SIKILMIŞ YUMRUK TEKNİĞİ
  KENDİLİK DEĞERİNİ ARTTIRMA ÖNERİLERİ
  BECK UMUTSUZLUK ÖLÇEĞİ
  BEİER CÜMLE TAMAMLAMA TESTİ
  COOPERSMıTH ÖZSAYGI ENVANTERİ
  CORNEL İNDEX TESTİ
  SCL–90-R
  RATHUS ATILGANLIK ENVANTERİ
  PSİKOLOJİK DANIŞMA--Temel Öğeler
  TERAPÖTİK İLETİŞİM
  KISKANÇLIK
  Risale-i Nur'dan Sosyal Problemlere Reçeteler 1
  Risale-i Nur'dan Sosyal Problemlere Reçeteler 2
  OBSESİF-KOMPULSİF BOZUKLUĞU
  PANİK BOZUKLUĞU - PANİK ATAK
  TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU
  Alzheimer
Bediüzzaman'ın Eğitim Yaklaşımı

Bediüzzaman'ın Eğitim Yaklaşımı

 


 

Akıl ve fennin hükmetmeye başladığı, özgürlükler döneminde, Bediüzzaman Said Nursi’nin eğitime ilişkin yaklaşımlarını şu şekilde özetleyebiliriz:

 

Eğitim ve Konusu:

 

1) Bediüzzaman’a göre, eğitim, hem insanda ve hem de kainatta yerleştirilmiş gizli hazineleri keşfetme sürecidir (30. Söz). Ona göre, tanınmayı isteyen Yaratıcıyı bilmek ve anlamak için, “ene” olarak isimlendirdiği insan benliğinin bilinmesi ve benlik şifresinin çözülmesi gerekmektedir. İnsan, bu çözüm için gösterdiği çabanın sonucunda, kalbine sunulan imanın verdiği güçle, davranış değişikliğine gider ve insani özgürlüğü elde eder. Ona göre, eğitim, insanı, davranışlarında ifrat ve tefritten, yani aşırılıklardan korumalıdır. Bediüzzaman’a göre, insanda kişiliği oluşturan üç temel kuvve vardır. Bunlar, iyiyi kötüden ayıran akıl, menfaatleri çeken şehvet ve zararlı şeyleri uzaklaştıran gazap’ tır. İnsan, bu üç kuvvede orta yolu bulmak zorundadır. İşte, eğitim burada rehberlik yapar. Kişi, eğitim yoluyla “doğruyu yanlıştan”, meşru olanı gayr-i meşru olandan ayırmayı, gücünü hak ve adaletle kullanmayı öğrenmelidir. Böylece, imtihan için gönderildiği bu hayattan yüzünün akıyla çıkıp, ebedi hayatına yatırım yapmalıdır.

 

2) Bediüzzaman’a göre, eğitimin temel konusu “İnsan”dır. Eğitim insanı anlamak ve onun fıtratına uygun davranışlar kazandırmak için vardır. Çünkü, insan, bu dünyaya “İlim ve dua vasıtasıyla tekemmüldür” için gönderilmiştir (Sözler, 285). Bu bağlamda, insan fıtratına baktığımızda gözlenen gerçekler şunlardır:

 

• İnsanın inanmaya ihtiyacı vardır.

 

• İnsan değerler sahibidir. İnsan en müntehap ve seçkin şeyleri ister, gözünü daha iyiye diker. Arzularına ulaşmaya çalışırken ortaya çıkması muhtemel haksızlıkları ortadan kaldırmak için de bir değerler manzumesine ihtiyacı olduğunu anlar.

 

• İnsan insana muhtaçtır. Yalnız olduğunu bilen ve toplu yaşamaya ihtiyaç duyan tek canlı insandır. Bir ekmeği yemek ve bir elbiseyi giymek gibi en basit ihtiyaçları için diğer insanlara muhtaç bir varlıktır.

 

Eğitimin Amacı

 

1) Bediüzzaman’a göre, eğitimin ilk amacı, kişiye iman ve marifetullah’ ı kazandırmaktır; Allah’ı tüm isimleri ve evrendeki tüm tasarrufuyla bilmektir. Ona göre, güçlü bir iman, sahibi için hem nur ve hem de kuvvettir. Eğitim, sorumlu bireyler yetiştirmek için, onlara tahkiki bir iman ve marifetullah’ı kazandırmakla yükümlüdür.

 

2) Bediüzzaman’a göre eğitim özgür bireyler yetiştirmelidir. O’na göre, hürriyet “İnsanın ne kendisine ve ne de başkasına zarar vermemesidir.” Din ve kalbin hakim olduğu doğu toplumlarında, kişisel ve toplumsal hürriyetler, kişilerin içsel sorumluluğuna bağlıdır. Kanun gücü ikinci derecede etkili olabilir. İçsel disiplin, ya da içsel özgürlük, güçlü bir iman ile sağlanabilir. İman ne kadar parlak olursa, kişi o kadar özgür olur. Hatta o bunu kendi hayatında şöyle ifade etmiştir: “Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam!”

 

3) Bediüzzaman’a göre eğitimin amacı bilinçli sorgulayıcı insanlar yetiştirmektir. Hayatın manasını, ne olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini, vazifesinin ne olduğunu sorgulamaktır. Bu sorulara ikna edici cevaplar vermek eğitimin işidir. Gerçekten, sorgulanmamış bir hayat yaşamaya ne kadar layıktır? Kendi yaşamını sorgulamayan insanların, sosyal hayata ilişkin gözlemlerini sorgulaması ne kadar beklenebilir? Sokrat’ın deyişiyle, “Samimiyetle sorgulayan bir vatandaş, samimiyetle alkışlayandan daha önemlidir.” Bediüzzaman da, “Bir millet cehaletle kendi hukukunu bilmezse ehl-i hamiyeti dahi müstebit yapar” demekte, eğitimin bu bilinci vatandaşa kazandırmak durumunda olduğunu belirtmektedir. Nitekim, yapılan araştırmalara göre, halkın siyasi kararlara katılımı ile eğitim düzeyi arasında yakın bir ilişki olduğu ortaya konulmuştur. Hatta bir çok ülkede bu durum, halkın okuma yazma oranı ile seçimlere katılma oranlarının da aynı olduğu gözlemlenmiştir.

 

Eğitim Hedefleri

 

Bediüzzaman’a göre, eğitim hedefleri ferdi, toplumsal ve uluslar arası olmak üzere üç ana grupta toplanmaktadır:

 

• Tahkiki imana sahip özgür fertler yetiştirmek

 

• Dini ve dünyevi hayatta dengeli bireyler yetiştirmek

 

• Çoğulcu ve haklara saygılı, istikametli fertler yetiştirmek,

 

• Nefsini ıslah etmekle işe başlamak

 

• İnsanlara faydalı olmak

 

• Yetenekleri inkişaf ettirmek (Muhakemat 46)

 

• Müsbet hareket eden bireyler yetiştirmek

 

• İnsan psikolojisini bilerek eğitim vermek.

 

• Muktezay-ı hale uygun söylem geliştirmek

 

• Kainata mana-yı harfi ile bakmak

 

• Tezellüle tenezzül etmeyen, zilleti reddeden bireyler yetiştirmek

 

• Kardeşlik ve uhuvvet duygusu geliştirmek

 

• Sosyal uzlaşma için ortak paydalardan yararlanmak

 

• Hukukunu bilen öncü vatandaş tipi oluşturmak

 

Eğitim İlkeleri

 

1) Bediüzzaman’a göre, aklı aydınlatan fen bilimleri, kalbi ışıklandıran ise dini ilimlerdir. Bu ikisinin birleşmesiyle hakikat ortaya çıkar. Bediüzzaman’ın bu ifadesi, üç bölümden oluşan beynin öğrenme sistematiği ile örtüşmektedir. İnsani değerler orta beyin olarak isimlendirdiğimiz Hipokampus ile üst beyin dediğimiz korteksin birlikte kullanımıyla ortaya çıkar ve hakikatler daha iyi kavranabilir. Kalp olarak isimlendirdiğimiz orta beyin, yani duygularımızın merkezi dini hissiyatımızı ayakta tutarken, entelektüel zekamızın kaynağı olan korteks ise düşünce üretir. Bediüzzaman, aklın nuru olarak ifade ettiği fen bilimlerinin kaynağı olan entelektüel zekanın din bilimlerinin merkezi olan duygusal zeka ile birlikte kullanılmasını önermektedir. Öğrencileri başarıya ulaştıran, işte bu iki kanadın birlikteliğidir.

 

2) Bediüzzaman’a göre, eğitim hizmeti herkese sunulabilmeli, her bireyi kapsamalıdır. Nasıl ki, güneş doğduğunda ışıklarıyla iyi-kötü, pis-temiz her varlığı aydınlatıyor, üstelik bir varlığı aydınlatması diğer bir varlığa eksiklik vermiyorsa, eğitim de herkesi kapsama alanına almalıdır (non-rivalry). Eğitim aynı zamanda dışlayıcı (nonexculisiveness) olmamalıdır. Bu görüşler ışığında, eğitimde fırsat eşitliği evrensel bir haktır. Bu hak hiçbir şart altında ortadan kaldırılamaz. Bu bağlamda, inancından dolayı başörtüsü takan ve bu nedenle de okuluna devam edemeyen öğrencilere reva görülen yasak hiçbir şekilde insan hak ve özgürlüklerine sığmaz.

 

3) Bediüzzaman’a göre, hürriyet olmadan ilim gelişemeyeceği gibi, ilim olmadan da hürriyet gelişemez. Ona göre, kişisel ve kurumsal baskının ilme ve bilimsel düşünmeye engel olmaması gerekir. O her şartta ilmi baskıya karşı çıkarak, hür düşüncenin ve yeni bilim adamlarının önünü açmıştır. Ayrıca o, siyasal sistem ile eğitim ortamı arasındaki ilişkiye de dikkat çekerek, hürriyetlerin akılları geliştiren ve güçlü eğitim ortamı tesis eden özelliğine dikkat çekmiştir.

 

4) Bediüzzaman’a göre, siyasetin ve devlet otoritesinin yönlendirdiği her eğitim sistemi, eninde sonunda devletin kutsallığı doktrinini aşılayacağından, halkın da eğitime katılımı sağlanmalı ve özel eğitim kuruluşları artmalıdır. Onun Doğuda açmayı planladığı Medreset’üz Zehra isimli üniversite projesiyle sivil toplumun eğitime doğrudan ve dolaylı katılımını benimsemiştir. Kısacası, klasik, kitlesel ve merkeziyetçi eğitim anlayışlarını benimsememiştir.

 

Eğitim Yöntemleri

 

1) O eğitim yöntemi olarak şu ilkeleri benimsemiştir:

 

• Batıl şeyleri tasvir etmeden sunmalı

 

• Kaynaştırıcı ve seviyeye uygun eğitim vermeli

 

• Güncel olmalı

 

• Motive edici olmalı

 

• Şefkat ve sevgi merkezli sunulmalı

 

• Fıtratı değiştirerek değil, duyguları yönlendirerek eğitmeli

 

• Hem hikmetli ve hem de muhakemeli konuşmalı

 

• Öğretmen, görevinin öğrencilere bilgi hazinelerinin anahtarını vermek olduğunu bilmeli

 

• Birden fazla dilde eğitim verilmeli

 

2) Bediüzzaman, eğitimi mekan, zaman ve kişiyle sınırlandırmamıştır. O her ortamı eğitim mekanı olarak değerlendirmiştir. Nitekim, o ağır suçlardan dolayı hapis yatan mahkumlara verdiği derslerle, hapishaneyi bir okul (medrese) haline getirmiş ve buna da Medrese-i Yusufiye ismi verilmiştir.

 

Din Eğitimi

 

Bediüzzaman’a göre, din eğitimi fen bilimleri ile birlikte verilmeli, ayrıca, bir ihtisas alanı olarak, uzmanı tarafından dini tedrisat olarak da sunulmalıdır.

 

Örgün ve yaygın eğitimde din eğitimi ilkeleri şunlar olmalıdır:

 

1) Dini eğitim en az 3 yaşında başlamalıdır. Çünkü insan beyninin % 70’i 3-7 yaş arasında oluşmaktadır.

 

2) Dini eğitimde iman ve marifetullah özenle sunulmalıdır

 

3) Din eğitimi fen bilimleriyle desteklenmelidir.

 

4) Din eğitimcileri yaşamadan yaşatamayacağı için, öğrettiklerini önce nefislerinde yaşamalıdırlar.

 

5) Din eğitimcisi, doğru İslam’ı ve İslamiyet’e layık doğruluğu sunmalıdır.

 

6) Dini eğitim, sosyal bilimlerin, psikoloji ve pedagojinin kuralları çerçevesinde verilmelidir.

 

7) Din eğitiminde iletişim daima pozitif olmalıdır.

 

8) Dini kavramlar net olarak açıklanmalıdır.

 

9) Din eğitiminde seviyeye uygun müfredatlar yazılmalıdır.

 

10) Din eğitimi veren kurumlar çağın gereklerine göre geliştirilmelidir.

 

11) Din eğitimi, alanında uzman kişiler tarafından verilmelidir.

 

Bediüzzaman’ın, hayatının üç döneminde verdiği eğitim mücadelesinin özeti

 

Bediüzzaman’ın eğitim konusundaki yaklaşımını anlamak için Onun yaşadığı üç dönemde eğitim açısından olup bitenleri ve Bediüzzaman’ın stratejilerine kısaca bakalım:

 

1925 Öncesi Dönem (Osmanlı Devleti)

 

1) Medreselerin amacından saptığı, tekkelerin su-i istimale uğradığı

 

2) Mekteplerin popülaritesinin arttığı, Batı eğitim sisteminin hakimiyet kurmaya başladığı

 

3) Din ve Fen Bilimleri arasında bir çatışma olduğu zannedildiği

 

4) İslam alemindeki ihtilafların arttığı

 

5) Cehaletin yaygınlaşıp, fakirleşmenin arttığı

 

6) Din alimlerinin İslamiyet’in kışrıyla ilgilendiği

 

7) Batıyı körü körüne taklitçiliğin başladığı

 

8) Ulus devlet modellerinin öne çıktığı

 

9) İlmiye sınıfının azaldığı

 

10) Batı taklitçiliği ve bundan doğan yabancılaşma gözlendiği

 

11) İslam dünyasında umutların azaldığı, yalan ve hile gibi ahlaki zaafların arttığı bir dönem olarak yaşandı.

 

Bu dönemde Bediüzzaman;

 

1) Mektep, medrese ve tekke arasındaki uzlaşma noktalarını ortaya sürmüş, medreselerin fen bilimleriyle buluşmasını; mekteplerin de din bilimleriyle imtizacını öne çıkararak köklü bir eğitim reformu projesini ileri sürmüştür.

 

2) Din ve bilim arasında, özellikle İslamiyet ile Fen bilimlerinin çatışmak bir yana, fen bilimlerinin kaynağının İslamiyet olduğunu delillerle ortaya koymuştur.

 

3) İhtilaf, cehalet ve zaruret düşmanlarına karşı, önlemler öne sürmüştür. Bu çerçevede, bu üç düşmanı ortadan kaldırmanın ortak çaresinin “eğitim” olduğunu vurgulamıştır. Medreset’üz Zehra projesi başta olmak üzere, medreselerin ıslahı projesini de ortaya sürmüştür.

 

4) İslam aleminin dağınıklığının ve cehaletinin kaldırılması için de yine eğitim tabanlı İttihad-ı İslam önermiştir.

 

5) “Usul” (yöntem)e vurgu yaparak, düşünce geliştirmenin çıkış noktasının yöntemler olduğunu belirtmek istemiştir.

 

1925-1950 Dönemi

 

1) Cumhuriyet gibi, halka dayalı bir rejimin, halktan ve halkın dini değerler gibi kavramlarından kopuk bir uygulamaya maruz bırakıldığı,

 

2) Devletin resmi ideolojisinin eğitim eliyle okullara ve yeni nesillere uygulanmaya başlandığı,

 

3) Din adına çalışmaların tamamen durduğu veya durdurulduğu,

 

4) Din eğitiminin ortadan kaldırıldığı,

 

5) Okuma yazma bilenlerin harf inkılabıyla bir gecede cahil kaldığı,

 

6) Irkçılığın (Türkçülüğün) devlet politikası olarak benimsendiği,

 

7) Pozitivist eğitim sisteminin yerleştirilip, dini değerlerden yoksun bir neslin, özellikle Köy enstitüleri gibi yeni nesil üretme çiftliklerinde yetiştirilmesine çalışıldığı, muallimlerin de bu çerçevede eğitim verdiği,

 

8) Tahripkar ehl-i bid’anın ve değişik ifsat komitelerinin alabildiğine özgür bırakıldığı hatta teşvik gördüğü, tamirat için çalışanların ise yasaklandığı, hapishanelere ve sürgünlere mahkum edildiği,

 

9) İslamî değerleri tahrip etmeye yönelik Batı düşünce eserlerinin (Dr. Duzi’nin İslam Tarihi gibi) Türkçe’ye çevrilerek genç nesillere okuma zorunluluğunu getirildiği, bir dönem yaşandı.

 

Bu dönemde Bediüzzaman,

 

1) Söz konusu tahrip konularını Risale-i Nur ile tamir ve ihya çabası vermiştir. Bu çerçevede verdiği mesajlar şu şekilde yoğunlaşmıştır.

 

• İmanı kurtarmak

 

• Sünnet-i Seniyyeyi ihya etmek

 

• Ahlak telkininde bulunmak

 

• Kardeşlik duygularını ihya etmek

 

• Müsbet hareketi ilke edinmek

 

2) Devlet yetkililerini, devletin yeni nesil yetiştirmek amacıyla verdikleri eğitimin sonuçlarının vehameti konusunda uyarmıştır.

 

3) Gerçekleşemeyen üniversite düşüncesini, Açık ve yaygın bir eğitim modeli olarak Risale-i Nur’u uygulamaya koymuştur.

 

4) Yanına gelen mektep öğrencilerine fenlerin dilini anlamak için yeni bir yaklaşım sunmuş, fenlerin Allah’ın varlığını anlama ve Birliğini fark etme dili olduğunu anlatmıştır.

 

5) Hapishane gibi hür olunamayan bir ortamda kitaplar yazmış ve dağıtmıştır.

 

6) Devletin yapamadığı işi, mahkumları eğiterek onları topluma kazandırmıştır.

 

1950-1960 Dönemi

 

1) Köy Enstitülerinin kapatıldığı,

 

2) Demokrasinin emeklemeye başladığı,

 

3) Din eğitiminin imam-hatip okulları ve İlahiyat fakülteleri eliyle yeniden verilmeye başlandığı,

 

4) Kur’an’ın ve ezanın aslına çevrildiği,

 

5) İslam ülkeleriyle ilişkilerin arttığı, bir dönem oldu.

 

Bu Dönemde Bediüzzaman,

 

1) İmam-Hatip okullarının açılmasını desteklemiştir.

 

2) Camii inşaatına bizzat katılarak, dini hissiyatın uyanmasını teşvik etmiştir.

 

3) Medreset’üz Zehra isimli üniversite projesini yeniden hayata geçirmek için girişimlerde bulunmuştur.

 

4) Hukukun üstünlüğü ilkesinin yerleşmesi için gerekli ikazlarını yapmıştır.

 

5) Risale-i Nur’un devlet eliyle basılmasını istemiştir.

 

Sonuç

 

Bediüzzaman Said Nursi, çalkantılarla dolu, helaket ve felaket asrının insan fıtratına aykırı eğitim modellerinden hiç birini benimsememiş; beşeriyete yeni eğitim modeli sunmuştur. Bu bağlamda, Onun sunduğu model insanın özellikleri olarak şunları sıralayabiliriz:

 

1) İman çerçevesinde özgürlüğüne düşkün

 

2) Duygusal ve entelektüel zekasını kullanabilen

 

3) Farklılıklara saygılı ve çeşitliliği benimseyen

 

4) Hamiyetli ve gayretli, fedakar ve izzetli

 

5) Sorgulayıcı ve adaletli, insaflı, şefkatli ve merhametli

 

6) Niçin yaşadığını bilen ve ona göre biçimlenen

 

7) Kaliteli, insan-ı kamil bir asr-ı saadet Müslümanı modelini hedeflemiş ve bunu kendi yaşayışıyla da göstermiştir.

 

 

Herşeyin bir güzelliği var, herkes göremese de...  
  PSİKOLOJİK DANIŞMAN
AHMET VURAL
 
HAFTALIK PROGRAM  
  Hangimiz bir gün yataktan kalkıp da daha akıllı olduğumuzu görmek istemeyiz ki? Bu dilek her ne kadar ütopik olarak görülse de bir bilim adamının yöntemi, 1 hafta gibi kısa bir sürede, zekayı yüzde 40 oranında artırmanın mümkün olduğunu ortaya koydu. Beynin herhangi bir kas gibi olduğunu ve egzersizlerle güçlenebileceğini öne süren İskoçya’daki Edinburgh Üniversitesi’nin Biyomedikal Bölümü’nden Prof. Mark Lythgoes’in 1 hafta süren programı BBC’de yayınlandı. Programa katılan 100 kişinin IQ’larında, yüzde 40 oranına varan artış görüldü. Bu artış katılımcıların programa katılmadan önce girdikleri testle, programdan sonra uygulanan test sonuçları karşılaştırılarak elde edildi.

İşte bir haftalık program

Cumartesi: Dişinizi her zaman kullandığını elinizle değil, diğeriyle fırçalayın. Ve gözünüzü kaparatak duş alın.

Pazar: Sabah saatlerinde bulmaca çözün. Ve kısa yürüyüşe çıkın.

Pazartesi: Akşam yemeğinde yağlı balık yiyin. İşe ya yürüyerek ya bisikletle ya da daha önce kullanmadığınız bir araçla gidin.

Salı: Sözlükten bilmediğiniz sözcükleri öğrenin. Ve bunları günlük konuşmanızda kullanmaya çalışın.

Çarşamba: Yoga, Pilates ya da meditasyon derslerine katılın. Daha önce tanımadığınız bir insanla konuşun.

Perşembe: İşe daha önce kullanmadığınız bir yoldan gidin. Televizyondaki ciddi bilgi programlarını izleyin.

Cuma: Alkol ve kafein tüketmekten kaçının. Alışverişe çıkarken listeyi ezberlemeye çalışın.
 
Bugün 93 ziyaretçi (122 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol