PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK
PSİKOTERAPİLER  
  ANA SAYFA
  İletişim
  ERİCH FROMM VE HÜMANİSTİK PSİKANALİZ
  DİNAMİK PSİKOTERAPİ
  KAREN HORNEY VE BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM
  AKILCI-DUYGUSAL TERAPİ
  ROGERS ve BİREY MERKEZLİ DANIŞMA YAKLAŞIMI
  GERÇEKLİK TERAPİSİ
  GEŞTALT TERAPİ ( F. PERLS )
  Holistik Tedavi
  VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ
  AYNA TERAPİSİ
  BİBLİO TERAPİ
  BİLİŞSEL PSİKOTERAPİ
  BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ
  Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi
  Bütünleyici Bireysel Terapi ( BBT )
  çözüm odaklı kısa süreli yaklaşım
  EMDR TERAPİ
  ERİCKSONİAN PSİKOTERAPİ
  E-TERAPİ
  Feminist terapi
  FOTOTERAPİ (IŞIK TERAPİSİ)
  Hidro Terapi
  HİLL & O'BRİEN TERAPİSİ
  HÜCUM TERAPİSİ
  JUNG TERAPİ
  LOGOTERAPİ
  Müzik Terapi
  Oyun Terapisi
  Pozitif Psikoterapi
  Sine-Terapi
  ŞEMA TERAPİ
  HİPNO-TERAPİ
  AİLE DANIŞMANLIĞI
  CİNSEL TERAPİ
  ERGENLİK PSİKOLOJİSİ
  LİNK
  ANKSİYETE BOZUKLUKLARI
  nevzat tarhan
  Konuşma ve Dil Terapisi
  ÇOCUK RESMİNİN GELİŞİM AŞAMALARI
  PSİKOTERAPİ TÜRLERİ
  HİPPOTERAPİ
  Yiğidi Öldür Terapi Deme!
  Duanın Psikolojik ve Sosyolojik Faydaları
  PSİKOLOJİK DANIŞMA İLKE VE TEKNİKLERİ
  Ön Görüşme Sürecinin Öğeleri
  TERAPÖTİK İTTİFAK VE İLİŞKİ
  DOĞU HİKAYELERİYLE PSİKOTERAPİ
  empati ve empatiyi iletme
  İLK GÖRÜŞME
  Seçmeci (Eclectic) Yaklaşım
  PSİKOLOJİK DANIŞMANIN SAHİP OLMASI GEREKEN ÖZELLİKLER
  Psikolojik Danışma Süreci
  Psikolojik Danışmada Danışmanın Rolü ve İşlevi
  Psikolojik Danışmanın Amaçları
  psikolojik yardım aşamaları
  kendini tanıma rehberi
  KİŞİLİK TESTİ
  DEPRESYON
  Depresyon Testi
  STRESE DAYANIKLILIK ÖLÇEĞİ
  HAFIZANIZI GÜÇLENDİRMEK İÇİN 8 ADIM
  ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
  NE KADAR PANİKSİNİZ?
  DUYGUSAL ZEKA TESTİ
  Hipnoz ve Depresyon
  Hipnoz ve kötü alışkanlıklar
  Hipnoz, Çözülme ve Travma
  HİPNOZ VE KONVERSİYON BOZUKLUKLARI
  Stres ve Anksiyete Bozukluklarının Kontrolünde Hipnoz
  ŞİŞMANLIKTA HİPNOTERAPİ
  Yeme Bozuklukları ve hipnoz
  Zeka Geliştirmek İçin 5 Yöntem
  Adleryan Terapi Teknikleri
  KENDİNİZİ DERS ÇALIŞMAYA NASIL KONSANTRE EDEBİLİRSİNİZ?
  BİOENERJİ
  EMPATİ
  Evlilikte Stres Kaynakları
  Stres ve Manevi Yaşam
  Stres ve Sabır
  Stres
  Kendi stresini yönetmede teknikler
  Stres’in Etkileri
  pozitif stres yönetimi
  GRUP PSİKOTERAPİSİNDE DEĞİŞMEYE YOL AÇAN SAĞALTICI FAKTÖRLER
  Grupla Psikolojik Danışma
  ÇOCUKLARDA DÜŞÜNME BECERİLERİ NASIL GELİŞTİRİLİR?
  Zeki çocuklar yetiştirmenin püf noktası
  Bediüzzaman'ın Eğitim Yaklaşımı
  İnsan problemlerine Kur’ân’î çözümler
  Proaktiflik ya da Reaktiflik
  Tûl-i Emel
  Bediüzzaman'a Göre Bilimin Değeri
  Akıl ve Duygular
  Akla Uygunlaştırma
  Aşırı girişkenlik
  Bastırma Mekanizması
  Belirsizlikler İçinde Aranan Güven Duygusu
  Birlik ruhu için şeffafiyet
  Depersonalizasyon
  Duygu Çağı
  En ucuz enerji kaynağı: Tebessüm ve selâm
  Güzelliğin yeniden tanımlanması
  Hayat ve Anlamı
  Hayat yolculuğunda çelişkili duygular
  İç Sesler
  İnancın Sosyolojik Boyutu
  İnsanlık Peygamberlere Muhtaçtır
  Kendini Gözlemleme
  Korkularımız
  Kulluk Psikolojisi
  Mutluluk Öze Dönmekle Olur
  Olayların gerçek boyutu
  Olumlu olmak
  Ölümü Düşünmemek Başını Gaflet Kumuna Sokmaktır
  Savunma Mekanizmaları ve Başaçıkma Şekilleri
  Suçluluk duygusu
  Şefkat
  Varlığın besmelesi olan sevgi
  Varlığın öz enerjisi: Muhabbet
  GESSELL GELİŞİM TESTİ
  Hipnoterapi nasıl uygulanır
  Hipnoz Hastasının Özellikleri
  Hipnotik Seansın Özellikleri
  Hipnoz Nasıl Uygulanır
  Hipnoz Nedir
  Hipnoz Teknikleri
  hipnozda uyulması gereken kurallar
  hipnozun uygulanmaması gereken haller
  Hızlı Hipnoz Tekniği
  Kendi Kendini Hipnoz (Oto-Hipnoz)
  ÖRNEK HİPNOTİK ENDÜKSİYON
  HİPNOZ HAKKINDAKİ MİT (BATIL DÜŞÜNCELER)'LER
  AİLE TERAPİSİ UYGULAMASINDA TEROPÖTİK YAKLAŞIM
  Aile ve Evlilik Terapisinde Amaçlar
  AİLE TERAPİSİ ÖZEL NOTLAR
  aile terapisi uygulama örnekleri
  Aile-Evlilik-İlişki Terapisi Nedir
  Evlilik Problemleri Nasıl Çözülür: 9 Öneri
  PSİKODİNAMİK VE BOWEN AİLE TERAPİLERİ
  YAŞANTISAL AİLE TERAPİSİ
  AİLE İÇİ PROBLEMLER VE ÇÖZÜM YOLLARI
  Cinsel Danışma ve Rehberlik - Uygulama
  CİNSEL TERAPİDE EV ÖDEVLERİ
  Cinsel Sorunlarda Hipnoterapi
  Holistik Cinsel Terapi
  CİNSEL PROBLEMLER
  ERGENLERLE İLETİŞİM
  ERGENLİKTE DİN VE AHLAK GELİŞİMİ
  ERGENLİK (PUBERTE) DÖNEMİ FİZYOLOJİK GELİŞİM
  ERGENLİK VE KİMLİK BOCALAMASI
  ERGENLİK DÖNEMİ ARKADAŞ İLİŞKİLERİ
  ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ BİLİŞSEL GELİŞİM
  ERGENLİKTE CİNSEL GELİŞME
  GENÇ KIZ SAĞLIĞI
  ERGENLİKTE DAVRANIM BOZUKLUKLARI
  ERGENLİKTE DUYGUSAL GELİŞİM
  ERGENLİKTE MADDE BAĞIMLILIĞI
  ERGENLİKTE TOPLUMSAL GELİŞİM
  SOSYAL FOBİ
  ÖZGÜL FOBİ-2
  Psikolojik Rapor Yazma
  Gazali'nin Motivasyon Teorisi
  Hz. Muhammedin Evlilik Hayatı Ve Tavsiyeleri
  HİPNOZ
  HİPNOZ TEKNİKLERİ
  BİLİŞSEL-GELİŞİMSEL TERAPİDE HİPNOZUN KULLANIMI
  Hipnoz ve Depresyon-1
  HİPNOZ VE KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR
  HİPNOZ ve Yeme Bozuklukları
  Stres ve Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde-üstesinden gelinmesinde –yönetiminde (management) Hipnozun kullanımı
  Hipnoz ve Anıların Çağrımı
  Stres ve Anksiyete Bozukluklarında Hipnoz
  KONVERSİYON BOZUKLUKLARI
  ŞİŞMANLIKTA HİPNOTERAPİ-1
  Hipnoz, Çözülme ve Travma-1
  Kişilik ve Psikotik Bozukluklar
  HİPNOTİK TELKİNLER İÇİN CÜMLELER KURMA
  Affect Bridge (Hipnoanalitik Yöntem)
  STEIN’İN SIKILMIŞ YUMRUK TEKNİĞİ
  KENDİLİK DEĞERİNİ ARTTIRMA ÖNERİLERİ
  BECK UMUTSUZLUK ÖLÇEĞİ
  BEİER CÜMLE TAMAMLAMA TESTİ
  COOPERSMıTH ÖZSAYGI ENVANTERİ
  CORNEL İNDEX TESTİ
  SCL–90-R
  RATHUS ATILGANLIK ENVANTERİ
  PSİKOLOJİK DANIŞMA--Temel Öğeler
  TERAPÖTİK İLETİŞİM
  KISKANÇLIK
  Risale-i Nur'dan Sosyal Problemlere Reçeteler 1
  Risale-i Nur'dan Sosyal Problemlere Reçeteler 2
  OBSESİF-KOMPULSİF BOZUKLUĞU
  PANİK BOZUKLUĞU - PANİK ATAK
  TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU
  Alzheimer
Adleryan Terapi Teknikleri

Adleryan Terapi Teknikleri


İnsan Tabiatı Anahtar Kavramlar ve  Hakkındaki Görüşü:

            Adler, Freud’un temel varsayımlarından ayrılmıştır. Çünkü Adler’e göre Freud teorisini aşırı bir şekilde biyolojik ve içgüdüsel belirleyicilerle sınırlandırmıştır. Freud gibi Adler de bireyin yetişkinlikte nasıl bir kişi olacağının çoğunlukla yaşamın ilk altı yılından etkilendiğini iddia etmiştir. Adler sadece geçmiş olaylar üzerinde yoğunlaşmamış, kişinin geçmiş algısı ve bu algılamanın devam eden etkisiyle de ilgilenmiştir. Birçok teorik alanda Adler Freud’la ters düşmüştür. Örneğin Adler’e göre, insanoğlu öncelikli olarak cinsel dürtülerden daha fazla sosyal dürtüler tarafından motive edilir. Adler’e göre davranış maksatlı ve amaca yöneliktir. Bilinçlilik kişiliğin merkezidir. Yine Freud’dan ayrı olarak Adler seçim ve sorumluluk yaşamın anlamı ve başarı ya da mükemmeliyet için çabalamanın üzerinde durmuştur.

            
Aşağılık duyguları yaratıcılığın kaynağı olabilir. Bu temel aşağılık duyguları bizi özellikle erken yaşlarda üstün olma ve mükemmele doğru çabalamaya motive edebilir. 6 yaş civarında yaşamın amacı şekillenir. Yaşamın amaçları insan motivasyonunun kaynağını oluşturur.

            
Adleryan görüş açısına göre insanoğlu sadece kalıtım ve çevre tarafından belirlenmez. Buna karşılık, insanoğlu olayları yorumlama, etkileme ve yaratma kapasitesine sahiptir. Adler’e göre bizim ne gibi özelliklerle doğduğumuz değil, sahip olduğumuz bu özelliklerle ne yaptığımız önemlidir. Adlerciler biyolojik ve çevresel faktörlerin bizim seçme ve yaratma kapasitemizi sınırladığını kabul ederler. Adlerciler Freud’un deterministik tutumunu reddetmelerine rağmen, bireyin her ne isterse olabileceğini savunan diğer aşırı görüşü de savunmazlar.

            
Adleryan yaklaşım gelişim modeli üzerine temellendirildiğinden dolayı Adlerciler bireylerin tekrara eğitilmesi ve toplumun yeniden şekillenmesi üzerine yoğunlaşırlar. Adler psikolojiye öznel yaklaşımın öncülerindendir. Bu yaklaşım, değerler, inançlar, tutumlar, amaçlar, ilgiler ve gerçeğin bireysel algısı gibi davranışın içsel belirleyicileri üzerinde durmuşlardır. Adler, bütüncül, sosyal, amaca yönelik ve insancıl bir yaklaşımın öncüsü olmuştur.

            
Bireysel psikoloji olarak ta bilinen Adleryan yaklaşımının bir temel varsayımı kişiliğin bölünmez bir bütün olarak anlaşılabileceği varsayımıdır. Adleryan psikolojinin köşe taşlarından birisi insanların sosyal, yaratıcı, karar verebilen bir varlık olduğu varsayımıdır. İnsan kişiliği yaşam amacı yoluyla bir bütün olabilir. Bireyin düşünceleri, duyguları, inançları, tavırları, karakteri ve davranışları onun evrende eşsizliğinin bir ifadesidir. Bundan dolayı Adleryan yaklaşımda bireyin içsel psikodinamiklerinden daha fazla kişiler arası ilişkiler üzerinde yoğunlaşma vardır.

Adleryan Terapi Teknikleri

            Adleryan danışma, teröpatik sürecin dört safhasına karşılık gelen dört merkezi amaç etrafında yapılandırılır. Bu safhalar doğrusal değildir ve sırası değişebilir. Bunlar;

1-      Uygun teröpatik ilişkinin kurulması.

2-      Danışanda etkin olan psikolojik dinamiklerin araştırılması ( analiz ve teşhis )

3-      Benlik anlayışının gelişmesini tetkik etme ( iç görüş )

4-      Danışana yeni seçimler yapmasında yardımcı olma ( yeniden yönlendirme ve yeniden eğitim )


1-İlişki kurulması

Adleryan terapist danışanlarla işbirliği içinde

çalışarak yaşamları için sorumluluk duygularını yükseltir. Bu ilişki derin ilgi, alaka ve arkadaşlık duygusuna dayanır. Teröpatik gelişme ancak danışmanın amaçları açık bir şekilde belirlendiğinde terapist ve danışanın amaçları aynı hizada olduğunda mümkündür.

            
İşlerliği olan bir teröpatik ilişkiyi sağlamak için terapist danışanın devamlı surette pasiflikleri ve zayıf noktaları üzerinde değil de güçlü noktaları ve yapabilecekleri şeyler üzerinde yoğunlaşmasını sağlamalıdır. Bundan dolayı Adleryan terapist olumlu boyutlar üzerinde yoğunlaşır ve teşvik desteğinim kullanır. Adleryan terapistler tekniklerden daha fazla danışanın öznel yaşantılarına önem verirler. Her danışanın ihtiyacına göre tekniklerini uyarlarlar. Danışmanın bu ilk safhası boyunca ana teknikleri dikkat etme, dinleme, amaçların açığa çıkarılması ve belirlenmesi ve empatidir.


2-Bireysel Dinamiklerin Araştırılması:

 İkinci aşamada amaç danışanların yaşam biçimlerinin anlaşılması ve bu yaşam biçiminin şu anki yaşamını nasıl etkilediğini görmektir. Terapist öncelikle danışanın yaşamın değişik alanlarında nasıl fonksiyon gösterdiğini tespit etmeye başlar. Terapist aşk, iş, arkadaşlık ve toplum alanlarında nasıl fonksiyon gösterdiğini araştırır. Danışanlardan bu alanlar hakkında konuşması ve neyi değiştirmek ya da geliştirmek istediğini ortaya koyması beklenir. Bu teşhisin bir parçası olarak danışanlardan sosyal ilişkilerdeki başarı düzeyini derecelendirmesi istenebilir. Örneğin: “ diğer insanlarla ilişkiye girdiğinde haz duyuyor

musunuz ? “ gibi.


A-Ailenin Yapısı:

 Adleryan terapi ağırlıklı olarak danışanın aile yapısının araştırılmasına dayanır. Bu araştırma bireyin çocukken yaşam stilini ve temel varsayımlarının şekillendiği dönemde ailede hüküm süren şartların değerlendirilmesini kapsar . Mosak ve Shulman (1988) Adleryan terapide kişinin yaşamında etkili olduğu kabul edilen faktörleri araştıran bir yaşam stili-tespit ölçeği ( lifestyle-assesment questioannaire ) geliştirmişlerdir. Ölçek çocuğun ailedeki psikolojik durumunu, doğum sırasını, kardeşler ve ana baba arasındaki etkileşimleri kapsar. Sorulardan bazıları şunlardır:


-Gözde çocuk kimdi ?

-Çocuklarla babanızın ilişkisi nasıldı ? vb. gibi

Burada amaç danışanın benlik algısını ve gelişimi sırasında etkilendiği yaşantıların portresini çıkartmaktır.

           
B- Çocukluk dönemindeki hatıralar: 

Adleryan terapide kullanılan diğer bir tespit süreci de danışanlardan çocukluk dönemindeki hatıraları anlatmalarını istemeleridir. Bu tür spesifik hatıralar, inanç ve temel hataları gün yüzeyine çıkarır. Adleryan terapistler bireyin yaşam stilinin anlaşılmasında önemli bir ipucu olduğu için bu çocukluk hatıralarını değer verirler. İnsanların sadece şu anki kendilerini görüş açılarıyla uyumlu olayları hatırladıklarını savunurlar.

            
C-Rüyalar:
 
Danışanın şu anki ilgive zihin durumunun yansımalarıdır. Danışanlar rüyalarını irdeleyerek kendi iç dinamiklerini tanımasını ve gözlemlemesini öğrenebilirler. Çocukluk rüyalarına önem verilir. Rüyalarda sabit bir sembolizm yoktur. Rüya göreni tanımaksızın rüyalar anlaşılamaz. 

            
D- Öncelikler:

 Adleryan terapistler danışanların önceliklerini tespit edilmesinin onların yaşam stilinin anlaşılması için önemli bir yol olduğuna inanırlar. İsrailli psikolog Nera Kefir (1981) Dört öncelik belirlemiştir. Bunlar:

            
1-Üstün Kişilikler ( Superioriety ): 

Liderlik ya da başarı yoluyla öne çıkmayı amaçlar. Yaşamda anlamsızlıktan kaçınmaya çalışır fakat aşırı iş ve yorgunluktan şikayetçidir.

            
2- Kontrollü Kişilikler ( controlling ) : 

Gülünç duruma düşmemek için garanti ararlar. Alay konusu olmamak için durumun tam kontrolleri altında olmasını isterler. Sosyal ilişkilerinde başarısızlıktan hoşlanmazlar.

            
3- Çekingen Kişilikler ( Avoiding ): 

Bu kişilikler rahatlığı arzu ederler problemlerle başa çıkmayı ve karar vermeyi erteleme eğilimindedirler. Acı ve stres doğuran her şeyden kaçarlar. Günlük rutin işler de bile stres yapıcı görüldüğünden dolayı kaçınırlar.

            
4- Sevimli Kişilikler ( Pleasing ) :
 
Devamlı kabul arayarak reddedilmekten kaçınırlar .

            Terapist danışanın önceliğini belirlemek için tipik bir gününü ayrıntılı olarak anlatmasını ister . Neler yaptığını, nasıl hissettiğini ve hakkında neler düşündüğünü anlatmasını ister.

Bir araya Getirme ve Özetleme

            Danışanın aile yapısı çocukluk hatıraları rüyaları ve öncelikleri ile ilgili bilgiler toplandığında bunları her biri için bir özetleme yapılır. Sonunda yaşam stili tespit ölçeğine dayanılarak bu özetlemeler birleştirilir ve yorumlanır. Özet danışanın yanında okunur ve danışanla bazı noktalar üzerinde tartışılır.

           
Özet ayrıca bireyin temel hatalarının bir analizini de içerir. Mosak’a göre (1989) yaşam stili kişisel bir mitoloji olarak tasarlanabilir. Mosak beş temel hata sıralamıştır.

           
a- Aşırı genelleme : dünyada doğruluk yoktur.

           
b- Hatalı ya da imkansız amaçlar : sevilmek istiyorsam, herkesi memnun etmeliyim.

           
c- Kişinin öz değerini inkar etmesi : Ben aptal birisiyim. Bundan dolayı birileri benimle niye bir şey yapmak istesin ki.

           
d- Yaşam ve yaşamın gerekleri hakkındaki yanlış algılamalar : benim için yaşam oldukça güçtür.

           
e- Hatalı değerler : yolda kimi yaraladığına bakmaksızın en yükseğe çıkmalısın .

Cesaret Verme Süreci

            Yaşam stilinin tamamlanmasından sonra danışanlara hatalı algılamalarının farkında olmaları için zorluklara karşı meydan okumak için ve güçlü yanlarını farkında olması için cesaret verişir. Cesaret verme Adleryan terapinin en ayırıcı tekniğidir. Bundan dolayı teşhis ve yorumlamanın tamamı göze alındığında sadece hatalı ve zayıf tarafları değil danışanın olumlu özelliklerinin de olması oldukça önemlidir. Cesaret verme süreci danışmanın her safhası için esastır. AdleryaN terapisyenler cesaretsizliğin kişileri fonksiyondan alıkoyan temel durum olduğuna inanırlar: Cesaret verme danışma sürecine bağlı olarak değişik şekillerde olabilir.

3- İÇGÖRÜYÜ TEŞVİK ETME

            
Adleryan terapi destekleyici olmasına rağmen ayrıca yüzleştiricidir de. Terapisyenler danışanların hatalı amaçlarına ve kendilerinin dumura uğratan davranışlarının karşı iç görü geliştirmeyen davet ederler. Davranışın gizli amaç ve gayelerine karşı iç görü sadece cesaret verme ve meydan okuma yoluyla ortaya çıkmaz. Ayrıca terapist tarafından  zamanlaması iyi ayarlanmış yorumlamalar yoluyla da ortaya çıkabilir. Adleryan terapistler göre iç görü davranış değişikliği için güçlü bir parça olmasına rağmen bir ön şart olarak görülmez. Yorumlama iç görü kazanma sürecinin kolaylaştıran bir tekniktir.

4-TEKRAR YÖNLENDİRMEYLE YARDIM ETME

            
Teröpatik sürecin en son safhası tekrar yönlendirme ve yeniden eğitim ya da pratiğe iç görüyü yerleştirmektir. Bu safhada danışanların yeni ve daha fonksiyonel seçenekleri görmesine yardım etme vardır. Danışmanın yeniden yönlendirme safhası boyunca danışanlar kararlar alırlar ve amaçlarını şekillendirirler. danışanlardan olmak istedikleri kişiler imiş gibi ( as if ) hareket etmeleri teşvik edilir. Taahhüt bu safhanın önemli bir parçasıdır. Danışanlar eğer değişmek istiyorlarsa kendileri için görevler belirlemeye ve problemleri ile ilgili bazı spesifik çözümler bulmaya istekli olmalıdırlar. Bu şekilde danışanlar yeni iç görülerini somut fiillere çevirmiş olurlar. Adleryan terapisyenler tarafından yeniden yönlendirme safhası boyunca ortaya koyulan ana tekniklerden bazıları şunlardır.

            
A- Yakınlık: 

Yakınlık olarak bilinen bu teknik danışma anında meydana gelenlerle ilgilenmeyi kapsar. Bu teknik danışma süresince oluşan şeylerin günlük yaşamda olanların bir örneği olabileceğini görmelerine yardımcı olabilir.

           
B- Çelişkisel Niyet:

 Adler çelişkisel stratejinin bir davranış değiştirme yolu olarak ortaya atmıştır. Bu teknik “ semptomu telkin etme “ ve “ antitelkin “ olarak ta adlandırılır. Bu teknikte danışanlardan  kendilerini zayıflatan düşünceleri ve davranışlara dikkat etmeleri ve abartmaları istenir. Bu teknik görünüşte danışmanın özüne aykırı ve bazen anlamsız teröpatik   müdahaleleri bile kapsamaktadır. Bu tekniğin özü danışanın direncine karşı çıkmaktansa ona katılmaktır. Yine bu teknik empatinin cesaret vermenin ve esprinin özelliklerini içermektedir. Ayrıca sosyal ilginin yükselmesine de yol açar. Adler bu tekniğin uykusuzluk ve gerginliğin tedavisinde kullanmıştır. Depresif bireylerin tedavisinde eğer intihar olasılığı varsa bu tekniğin kullanılmasında dikkatli olunmalıdır. İntihar etme riski bulunan danışanlar için hasta hane tedavisi önerilir.

            
Bu teknik bazen işlerini devamlı olarak erteleyen bireyler için kullanılır. Bu tekniğin mantığı danışanların belirli durumlarda nasıl davrandığını ve davranışlarının sonuçlarından nasıl sorumlu olduklarını farkında olmalarını yardımcı olmaktır. Danışanın direnciyle birlikte giderek terapist, davranışı daha az çekici hale getirir. 

            
Bu tekniğin kullanılmasında bazı ahlaki konular vardır. Bu tekniği kullanana terapistler yeterli olmalıdır. Genellikle bu tür teknikler daha geleneksel tekniklerin bazı durumlarda etkili olamamasından sonra uygulamaya alınır.

            
C- “ İmiş Gibi “ hareket etmek : 

Terapist danışanın olmak istediği şey gibi hareket edebileceği ya da hayal edebileceği rol-oyunun ortamını kurabilir. Danışanlar “ keşke şöyle olabilseydim “ dediklerinde en azından bir hafta hayallerinde o rolü yaşamaları teşvik edilir.

            
D- Danışanın çorbasına tükürme : 

Terapist bazı davranışların amaç ve sonucunu belirledikten sonra, o davranışların danışanın gözünün önünde etkinliğini indirgeyerek oyunu bozar.

            
E- Kendini yakalama :

 Kendini yakalama sürecinde danışan kendisini yıkıma uğratan davranışlarının ya da irrasyonel düşüncelerinin farkına varır. Fakat kendini suçlu çıkarmaya çalışmaz. Başlangıçta danışanlar kendiler,inin çok geç yakalayabilirler. Danışanlar eski davranış kalıplarında dolaştırıldıktan sonra ileride deneyimle olaylar olmadan önce tahmin etmeyi öğrenecekler ve böylelikle davranışlarının değiştireceklerdir.

           
F- Düğmeye dokunma :

 Bu teknik danışanlara hoş olan ve olmayan deneyimlerin ayrı ayrı portresini çıkarmayı ve bu deneyimlere eşlik eden duygulara dikkat etmelerini içerir. Bu tekniğin amacı danışanlara düşüncelerini kullanarak her ne duygusu yaratmak istiyorlarsa yaratabileceklerini öğretmektir. Bu tekniği kullanacak Adleryan terapist danışana düşüncesinin bir sonucu olarak depresyon seçtiğini anlamasına yardımcı olabilir. Terapist hayal etme sürecini kullanabilir. 

           
G- Avoiding the tar baby :
 
Danışanlar danışmaya günlük yaşamda kullandığı kendini hezimete uğratan bazı davranış kalıplarıyla gelir. Bu tür yanlış algılamalar bir işe yaradığından dolayı danışanlar belirli hatalı varsayımlara sıkıca sarılabilirler.

            
H- Görev verme ve yerine getirme : 

Danışanlar problemlerini çözmek için aşama kaydederken belirli görevler almalı ve bunarı yerine getirmeye çalışmalıdır. Planlar kısa bir zaman dilimi için düzenlenmelidir. Bu yolla danışanlar spesifik görevlerin tamamlanmasında başarılı olabilir ve sonuç olarak güvenle yeni planlar geliştirebilirler. Bu tür görevler gerçekçi ve ulaşılabilir olmalıdır. Eğer planlar iyi işlemezse tartışılabilir ve gelecek seansta yenilenebilir. Eğer danışanlar görevleri yerine getirmede başarılı olurlarsa danışanlar daha kapsamlı amaçları yerine getirmeye uğraşabilirler.

           
İ- Seansı sona erdirme ve özetleme

Seanslar için sınırların çizilmesi, gelecekteki araştırma için danışanın istekliliğini söndürmeksizin seansı kapatma ve seansın hatırlanacak kısımlarını özetleme terapistler için önemli becerilerdir. Seans sona ererken yeni bir konuya girmemek gerekir. Bunun yerine terapist danışanı öğrendikleri şeyleri tekrara etmesine yardımcı olabilir. Bu aşamada davranışa yönelik danışanın bir hafta boyunca yürütebileceği ev ödevlerini tartışmanın zamanıdır.

            
Yukarıda belirtilen tekniklere ek olarak Adleryan terapistler, danışma süreci boyunca değişik tekniklerden de yararlanırlar. Bu tekniklerin çoğu diğer danışma yönelimlerini benimsemiş terapistler tarafından da kullanılır. Adleryan terapistler uygun olduğu zaman başka metotları kullanmakta pragmatist davranırlar. Öneri, ev ödevi, espri ve sessizlik bu tekniklerden sadece bir kaç tanesidir.

 

 

Herşeyin bir güzelliği var, herkes göremese de...  
  PSİKOLOJİK DANIŞMAN
AHMET VURAL
 
HAFTALIK PROGRAM  
  Hangimiz bir gün yataktan kalkıp da daha akıllı olduğumuzu görmek istemeyiz ki? Bu dilek her ne kadar ütopik olarak görülse de bir bilim adamının yöntemi, 1 hafta gibi kısa bir sürede, zekayı yüzde 40 oranında artırmanın mümkün olduğunu ortaya koydu. Beynin herhangi bir kas gibi olduğunu ve egzersizlerle güçlenebileceğini öne süren İskoçya’daki Edinburgh Üniversitesi’nin Biyomedikal Bölümü’nden Prof. Mark Lythgoes’in 1 hafta süren programı BBC’de yayınlandı. Programa katılan 100 kişinin IQ’larında, yüzde 40 oranına varan artış görüldü. Bu artış katılımcıların programa katılmadan önce girdikleri testle, programdan sonra uygulanan test sonuçları karşılaştırılarak elde edildi.

İşte bir haftalık program

Cumartesi: Dişinizi her zaman kullandığını elinizle değil, diğeriyle fırçalayın. Ve gözünüzü kaparatak duş alın.

Pazar: Sabah saatlerinde bulmaca çözün. Ve kısa yürüyüşe çıkın.

Pazartesi: Akşam yemeğinde yağlı balık yiyin. İşe ya yürüyerek ya bisikletle ya da daha önce kullanmadığınız bir araçla gidin.

Salı: Sözlükten bilmediğiniz sözcükleri öğrenin. Ve bunları günlük konuşmanızda kullanmaya çalışın.

Çarşamba: Yoga, Pilates ya da meditasyon derslerine katılın. Daha önce tanımadığınız bir insanla konuşun.

Perşembe: İşe daha önce kullanmadığınız bir yoldan gidin. Televizyondaki ciddi bilgi programlarını izleyin.

Cuma: Alkol ve kafein tüketmekten kaçının. Alışverişe çıkarken listeyi ezberlemeye çalışın.
 
Bugün 197 ziyaretçi (250 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol