AİLE TERAPİSİ UYGULAMASINDA TEROPÖTİK YAKLAŞIM
1-) Görüşmeye katılan her bir aile üyesini teropotik sürece katılımını sağlamak. Her bir üye ile el sıkışmak, göz teması kurmak, çocuklarla okul, anne ile ev, baba ile iş yaşantısı hakkında konuşmak.
2-) Empatik iletişim içinde olmak. Aile üyelerinin duygu, düşünce ve davranışlarına ilgi göstererek ve dikkatle dinleyerek her bir üyeyi anlamaya çalıştığımız hissettirmek.
3-) Aile üyelerinin beden jest, mimik ve duruş pozisyonları ve ortaya koydukları mesajları gözlemlemektir.
4-) Ailenin iç kaynaklarını keşfetmesini yardımcı olarak tedavi edici gücünü harekete geçmesini sağlamaktır.
5-) Terapi sürecine her bir aile üyesini katılımını sağlayarak açık, etkin, şeffaf iletişim ve etkileşim ortamı oluşturmak.
AİLELERLE TEROPOTİK SÜRECİN BÖLÜMLERİ
GİRİŞ
Müracaatçının, tedavi merkeziyle ilk iletişimi ile başlar. İlk müracaat genellikle telefon aracılığı ile kurulan irtibatla, teropotik süreç başlamaktadır. Sekreteryanın yaklaşımı, aile ile ilgili alacağı bilgiler ve tedavinin işleyişi hakkında vereceği açıklayıcı bilgiler doğrudan teropotik sürecin verimliliğini etkilemektedir.
BAŞLANGIÇ SEANSLARI
İlk seansta, aile üyelerini terapide izlenecek yöntem ve çalışma esasları ile ilgili genel bilgi verilir, bu çerçevede hazırlanan kontrat aileyi temsil eden üye ile imzalanır.
Aile ile görüşme sürecinin gizlilik ilkesine bağlı kalacağı vurgulanarak, aile üyeleriyle güvenli iletişim ortamı oluşturulmalıdır.
Aile üyelerinin her birinin sürece katılımın sağlayarak öncelikle problem dışı konuşmaya özen göstermeli böylece üyelerle yakınlaşma sağlanmalıdır. Her bir aile üyesi tek tek dinlenmeli konuşması sağlanmalıdır.
Her bir üyenin kendi seslerini duyurabildiğini, terapistler tarafından seslerinin işitildiği ve anlamaya çalışıldığını bilmeye ihtiyaçları vardır. Böylece teropotik süreç etkinleşmektedir.
Terapistlerin ses tonu, saygılı, ilgili ve kabul edici yaklaşımları önemlidir. Başlangıç evresinde aile ve ailenin alt sistemleri arasındaki iletişim ve etkileşim değerlendirilmeli karı-koca, anne-baba çocuk, çocuk-çocuk iletişimi aile ve üyelerden öykü alarak incelenmelidir.
Döngüsel sorularla da aile üyelerinin birbirlerini anlama , algılama kapasiteleri değerlendirilmeli ve geliştirilmelidir.
Kuşaklar arası ilişki yapısı ve özelliği aile içi sorunun kuşaklar boyu temsili ve aktarıldığı belirlenmelidir.
Terapist görüşme sürecinde aile ve üyeleri tarafından organize olan değil aile ve üyelerini organize eden rol ve fonksiyon sahibi olmalıdır.
- Aile üyelerinin birbirlerini suçlayıcı, eleştirici, yargılayıcı dil kullanmamalarını sağlamalıdır. İletişim ve etkileşime aktif katılımlarını sağlamalıdır.
- Her aile üyesinin farklılığını korumasına ve kendini geliştirmesine destek olmalıdır.
- Terapistler aile üyelerine sorular sorarak veya ilişkileriyle ilgili açıklamalarını alarak, üyelerin kendi aralarındaki etkileşimi ve tepkilerini inceler.
Aile üyelerinin çözüme yönelik çabaları destekler, güçlendirir ve güven verir.
Aile üyelerine bir sonraki seansa katılımı için randevu verir ayrıca ev ödevleriyle aile üyelerinin kendilerini geliştirmesine yardımcı olur.
Giriş bölümünde; yapı kurma ve girişimi güçlendirme, etkileşim oluşturma, aile üyelerini tedaviye yönelik harekete geçirme vs.
GELİŞME EVRESİ
Teropotik sürece her bir aile üyesinin aktif katılımını sağlamak, aile üyelerinin her birinin bütün içindeki yeri,rol ve fonksiyonlarını değerlendirmek, çözüm için kaynaklarını harekete geçirmektir.
Aile üyelerinin ayrı ayrı farklılıklarının ortaya çıkmasına yönelik müdahelerinin yanısıra farklılıklarının çatışmaya dönüştürmeden nasıl çözüm kaynağı olacağının belirlenmesini sağlamaktır.
Aile içi ilişkilerde olumlu, iyi, yararlı tutum ve davranışları vurgulayarak değişim için cesaretlendirilmelidir.
Aile üyelerini yeni rol ve tutum kalıpları oluşturmalarında yardımcı olmaktır.
Aile üyelerinin birbirleri arasında empatik ilişki yasını oluşturmaya yönelik uygulamalar yapmaktır.
Aile üyelerinin belirlenen problemin çözümüne yönelik odaklaşması ve birlikte hareket geçmesine teşvik edilmelidir.
Aile’ de teropotik süreçte amaçlanan hedeflere ulaştığı, değişimin gerçekleştiğine inandığı, her bir üyenin kendi iyi ve güvenli hissettirir bir süreçtir.
Değişimin sorumluluğu ve süreçteki rol ve fonksiyonlar bütünüyle aileye verilmelidir.
Ailenin görüşmeyi sonlandırmak isteyip istemedikleri sorulur. İleride ihtiyaç duyduklarında yeniden müracaat edebilecekleri bildirilir.
FATİH KILIÇRASLAN
SOSYAL HİZMET UZMANI