BİLİM DÜNYASINDA PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK MESLEĞİ VE PSİKOLOJİK DANIŞMANIN SAHİP OLMASI GEREKEN ÖZELLİKLER
Önder BALTACI
Psikolojik Danışman
İnsanlar ilk çağlardan başlayarak yaşadıkları çevreyi tanıma anlama çabası içerisinde olmuşlardır. Yaşadıkları olayların neden-sonuçlarını duygu, düşünce, tecrübe ve inanışlarına bağlı olarak açıklamaya çalışmışlardır. Bu durum, problemlere çoğu zaman yeterli ve tatmin edici çözümler üretilmesine engel olmuştur.
İnsanoğlunun sorunlarının çözümü için kullandığı kişisel deneyimleri, inanışları, duygu ve düşünceleri sorunun çözümüne katkı sağlamaktan uzak olmuştur. Tüm bunlar bilimsel yöntemin dünyamızda gelişmeye başlaması ile çözümlenmeye ve açıklanmaya başlamıştır.
Bilimin farklı tanımları yapılmıştır. Bu tanımlardan bazıları şöyledir; “sistemli araştırma yöntemlerinin kullanılmasıyla biriktirilmiş bilgi yapısına veya bütününe bilim denir", "neden-sonuç ilişkilerinin ifade edildiği sistematik bilgiler birikimi", "geçerliliği kabul edilmiş sistemli bilgiler bütünü, biçiminde tanımlanmaktadır (Deniz, 2007).
Hızla gelişen ve değişen dünyamızda, kişilerin giderek karmaşıklaşan yaşam koşullarına sağlıklı bir biçimde uyum yapmalarına hizmet etmeyi amaçlayan uzmanları yetiştirmek üzere psikiyatri, klinik psikolojisi, danışma psikolojisi, psikolojik danışma, okul psikolojisi, sosyal çalışma gibi bazı "kişisel yardım meslek alanları" ortaya çıkmıştır (Pdr Der, 2004).
İnsan sosyal bir varlık olarak çevresi ile sürekli olarak etkileşim içerisindedir. Bu etkileşimde benliği ile çevre şartları arasında sürekli bir uyum sağlama çabası içerisindedir. Bireyin bu çatışmaları çözmesi onun yaşamını rahat ve huzurlu bir şekilde devam ettirebilmesi için gereklidir. Gerek bireysel özellikleri olsun, gerekse çevre şartlarından dolayı çatışmaları uygun bir yolla çözümleyemeyen kişi bir uyum zorluğu içerisine girmektedir (ASCA,2007.). Bu durumda kişisel yardım meslekleri devreye girmektedir.
Psikolojik danışma ve rehberlik, kişisel yardım hizmetleri amaçlayan meslekler arasında kendine özgü bir yeri olan ve kişilerin daha bilinçli, güçlü ve yaratıcı bir biçimde yetişmelerine hizmet veren bir meslek alanıdır. Kişilerarası ilişkiler temeline dayalı olarak danışanların yaşam ve kaderlerini derin bir şekilde etkileyebilecek olan psikolojik danışmanlarında, mesleğin sağlıklı bir biçimde yürütülmesi önem kazanmaktadır (Pdr Der, 2004).
“Rehberlik, ferdin en verimli bir şekilde gelişmesi ve tatminkâr intibaklar sağlamasında gerekli olan tercihleri, yorumları, planları yapmasına ve kararları vermesine yarayacak bilgi ve hünerleri kazanması ve bu tercih ve kararları yürütmesi için ferde yapılan sistemli ve profesyonel yardımdır” (Tan, 2000).
“En geniş anlamında rehberlik bir insanın başka bir insana ya da gruba, o insanın ya da grubun en iyi bir biçimde yaşamasına, insanların kendilerini gerçekleştirmelerine en elverişli yolları bulabilmeleri için yapılan yardımlardır” (Baymur, 1975).
“Rehberlik, bireye kendini anlaması, çevredeki olanakları tanıması ve doğru karar vererek özünü gerçekleştirebilmesi için yapılan sistematik ve profesyonel yardım sürecidir” (Kuzgun, 2004).
“Rehberlik kendini anlaması, problemleri çözmesi, gerçekçi kararlar alması, kapasitelerini geliştirmesi, çevresine dengeli ve sağlıklı bir uyum yapması ve böylece kendini gerçekleştirmesi için uzman kişilerce bireye yapılan psikolojik yardımlardır” (Kepçeoğlu, 2004).
Bu tanımlara bakıldığında şu ortak noktaların dikkat çektiği görülecektir;
- Rehberlik hizmeti öğrencinin gelişmesini ve uyumunu sağlamaya yöneliktir.
- Bu yardım sistemli olarak ve profesyonel düzeyde sunulmalıdır.
- Rehberlik bir süreçtir. Çeşitli aşamalar içeren ve süreklilik gösteren bir hizmettir (Yeşilyaprak, 2004).
Psikolojik danışmanların bu görevleri yerine getirirken sahip olması gerektiği bazı özellikler vardır. Bunlar şunlardır;
1- yetkinlik,
2- dürüstlük,
3- duyarlı ve saygılı olma,
4- bireysel ve kültürel farklılıklara duyarlılık,
5- sosyal sorumluluk,
6- mesleki ve bilimsel sorumluluk,
olmak üzere altı madde olarak belirlenmiştir.
1. Yetkinlik (yeterlilik. Ehliyet): PDR elemanları hizmetlerini en üst düzeyde yeterlilikle yürütmeyi amaçlarlar. Uzmanlık alanlarının, yetkilerinin sınırlarını bilirler. Yalnızca eğitim düzeylerinin ve formasyonların elverdiği hizmetleri yaparlar, özel bir durumla karşılaştıklarında varolan bilimsel, mesleki ve teknik kaynakların ışığında ve danışanların iyilik ve çıkarları doğrultusunda en isabetli kararları, en uygun önlemleri almaya çalışırlar. PDR elemanları; uzmanlıkları bakımından bilimsel ve mesleksel düzeylerini yükseltmeye, bilgilerini sürekli olarak yenilemeye ve yaşamları boyunca kendilerini özgün uzmanlık alanlarında yetiştirmeye çalışırlar. Bunun için gerekli her tür bilimsel, mesleksel, teknik ve idari kaynaklardan yararlanırlar.
2. Dürüstlük: PDR elemanları; kişilerarası ilişkilerinde, bilimsel ve mesleki çalışmalarında, özellikle danışma sürecinde dürüstlüğü, doğruluğu, gerçekçiliği ön planına alırlar. Doğru olmayan beyanlarda bulunmazlar. Kendilerini tanıtırken, eğitimlerinden, araştırmalarından ve mesleki niteliklerinden söz ederken yanlış ya da abartılı ifadeler kullanmazlar. Psikolojik danışman; kendi duyuş ve inançlarının, değerler sisteminin ve gereksinimlerinin; güçlü ya da güçsüz yanlarının farkında olmaya çalışır. Bunların mesleki çalışmalarına nasıl yansıyabileceğinin farkındadır. Özü sözü, içi dışı birdir, yani duyuş ve düşünceleri ile davranış ve sözleri birbirini tutar. Özellikle danışanları ile saydam ilişkiler kurmayı amaçlar.
3. Duyarlılık ve Hoşgörü: PDR elemanları; meslek ilişkilerinde, özellikle de danışanlarına karşı duyarlı ve kabul edicidirler. İnsan ilişkilerinde anlayışın her kapıyı açan bir anahtar olduğunu bilirler. Ancak, yalnızca duyarlı olmanın yeterli olmadığını, meslektaşları ve danışanlarının kişilik haklarına ve onurlarına saygılı olmanın önemini de kavramışlardır. İnsanın dünyada en değerli varlık olduğunun bilincindedirler. Kişinin kendi problemlerini çözme gücüne güvenirler, kendi kararlarını kendi verme (seIf determination) özgürlüğüne içten inanırlar. Bazen idari ya da hukuki zorluklara yol açsa bile, danışanlara ait gizli bilgileri korumak ve insanlara verilebilecek zararları önlemek ya da en aza indirmek için her çareye başvururlar, yapabilecekleri her şeyi yaparlar.
4. Bireysel ve Kültürel Farklılıklara Duyarlılık: PDR elemanları; toplumda değişik kesimlerin gereksinim ve sorunlarının farkında olmaya ve çalışmalarında kullandıkları yöntem ve teknikleri onların gereksinimlerine göre uyarlamaya çalışırlar. Ayrıca yaş, cins, din, dil, sosyoekonomik statü, değişik gruplara ait olma gibi bireysel ve kültürel farklılıkların, verecekleri hizmeti olumsuz olarak etkilememesine dikkat ederler. Danışanlar; kadın-erkek, köylü-kentli, zengin-fakir olabilirler. Danışmandan çok farklı düşünce ve ideolojilere, inanç ve değerlere sahip olabilirler. Bu gibi durumlarda, danışmanlar ayrım yapmaksızın hizmet vermeye çalışırlar. Bu hususlarda önyargılı olanlara, ne bilinçli olarak katılarak taraf tutarlar, ne de onları eleştirirler ve tartışmalara girişirler. Danışmanlar kendilerine başvuran herkesi kabul edicidirler ve onlara anlayış göstererek hizmet verirler.
5. Toplumsal Sorumluluk: PDR; temelde insana yönelik bir hizmetler bütünüdür. Bu bakımdan bu alanda verilen hizmetlerin doğası gereği, danışmanların da birincil görevi ve sorumluluğu, insana yöneliktir. Toplumun giderek karmaşıklaşan yaşam koşulları içinde kişinin yolunu bulmasına, kendini gerçekleştirmesine yardımcı olmaya çalışırlar.
Ancak, birey toplumdan soyutlanamaz. Zira kişiler ve toplum birbirinden ayrılması olanaksız tek bir gerçeğin iki yüzü gibidir. Toplum bireylerden oluşur ve onların iyiliği için vardır. İnsan da ancak bir toplum içinde yaşayabilir ve kendini gerçekleştirebilir. Bunlardan birine yapılan yardım ötekine yansır. Bu bakımdan PDR elemanları, topluma olan bilimsel ve mesleki sorumluluklarının bilincindedirler, bireylere hizmet verirken çoğunluğun haklarını gözetirler. Toplumun yararı için bilgilerini medya yoluyla halka yayarlar. Toplumsal felaketlere yol açan olayların psikolojik nedenlerini belirlemeye ve bunların sonuçlarını en aza indirgemeye çalışırlar. Danışmanlar sundukları psikolojik hizmetlerin insana aykırı amaçlar için kullanılmasını engellerler. Aynı zamanda yasama organları ile işbirliği yaparak, halkın ve danışanların yararına olacak sosyal politikaların ve yasaların oluşturulmasında rol alırlar. Zamanlarının bir kısmını kişisel ya da maddi çıkar gözetmeksizin, mesleki çalışmalar için harcarlar.
6. Mesleki ve Bilimsel Sorumluluk: PDR elemanları; etik davranış standartlarına bağlı olmayı, görev ve rollerini iyice kavrayıp bunlara uygun davranma sorumluluğunu yükümlenmişlerdir. Hizmet verdikleri kişilerin iyilikleri ve menfaatleri doğrultusunda ilgili kurumlarla işbirliği yaparlar, onları bu alandaki başka uzmanlara gönderirler. Danışmanlar, meslektaşlarının bilimsel ve mesleki etik kural ve standartlara uygun davranıp davranmamaları ile de ilgilenirler. Gereğinde, uygun olmayan davranışları engellemek için meslektaşları ile görüş alışverişi tartışmalara girişirler (Pdr Der, 2004).
Bu özelliklere bağlı kalarak mesleğini devam ettiren ve bilimsel gelişmeleri takip eden meslek elemanları bireylerin kendilerini gerçekleştirmelerine en elverişli yolları bulabileceklerdir.
KAYNAKÇA:
American School Counselor Association. (ASCA) Ethical Standarts for School Counselor. http://www.schoolcounselor.org
Baymur, F. (1975). Rehberlik:Rehberlik Nedir? Ankara:Milli Eğitim Basımevi
Deniz, E. Eğitim Psikolojisi. (2007). Eğitim Psikolojisi. Ankara:Maya Akademi.
Kepçeoğlu, M. (2004). Psikolojik Danışma ve Rehberlik. İstanbul:Alkım Yayınevi.
Kuzgun, Y. (2004). Rehberlik ve Psikolojik Danışma. Ankara:ÖSYM Yayınları.
Tan, H. (2000). Psikolojik Danışma ve Rehberlik. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi
Türk PDR Derneği (2004). PDR Alanında Çalışanlar için Etik Kurallar. Ankara:PDR DER
Yeşilyaprak, B. (2004). Eğitimde Rehberlik Hizmetleri. Ankara:Nobel Yayın Dağıtım.